“EY MOSKOF”
Rahmetli babamın kitapları arasında Saffet Çalışır’ın “Ey Moskof” isminde bir şiir kitabı vardı. İçinde olduğunu hatırladığım iki şiiri hala hafızamdadır. Şirinin birinde, “Dişimle tırnağımla düşmanım yine sana/Göz koyma ey canavar bu mukaddes vatana” derken, diğer (yanlış hatırlıyorsam affedilsin) Buharalı Bir gencin Türküsü başlıklı şiirde de; “Şafak söker kıratıma binerdim/ Elde şahin dağdan dağa gezerdim/ Akşam olur kulübeme dönerdim/ Nerde şimdi ayran yapan bacılar/ kahpe moskof beni, onu kamçılar” diyordu.
***
Çocukluk yıllarımda Ruslara Moskof dendiğini hatırlarım. Hiç unutmuyorum mahallemizin en yaşlılarından kardeşini, babasını ve vatanını Osmanlı Rus harbinde kaybetmiş Çerkez göçmeni Zülfer ninemiz Rus aşığı gençlerimize kızdığı zaman, bunlar “Urusun” ne şedit birileri olduğunu bilmiyorlar da ondan “ uşaklık” yapıyorlar diye de serzenişte bulunurdu.
Babam rahmetlide tam bir Rus, onların deyimiyle Moskof düşmanıydı. Tabi daha o zaman batılı emperyalistleri tanımıyorlar, onlarında Ruslar gibi kan emici yaratıklar olduğunu bilmiyorlardı.
Ruslar, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği olduğu dönemde esaret altında ki Türklere zalimce eziyetler yapmışlardı.
Kısa bir süre önce “Rusların Dostluğu” başlıklı yazımda da Rus politikası ile ilgili düşüncelerimi anlatmış, tarihte en çok karşı karşıya geldiğimiz, savaş yaptığımız milletlerden birinin de Ruslar olduğunu yazmıştım. Devletlerin dış politikasının dostluk esası üzerine kurulmadığını, hele Ruslarla böyle hiç olmayacağını belirtmiş ve dış politikanın çıkarlar üzerine kurulduğunu yazmıştım. Tabi ABD ve diğer AB devletlerinin de dost olarak görmediğimiz notunu da iliştirerek.
Ruslarla son dönemde biraz fazla yakınlaştığımız ortadır. S-400 gibi Savunma sistemi aldık, doğalgazda büyük oranda onlara bağımlı hale geldik. Her ne kadar ekonomik ve savunma amaçlı yakınlaşmamız olsa bile Suriye ve Libya meselelerinde dost olmadığımız ortaya çıktı.
Son Moskova zirvesinde “Bahar Kalkanı” Harekâtı başlamadan önce sahada, sonrada o anlaşmada geri plana itelendik. Bizim gözlem noktalarımız anlaşmadan önce bizim kontrolümüz de ki topraklarda iken şimdi Rejim askerlerinin kontrollü altındaki toprağın içinde kalmıştır.
***
Putin Rusları Bölge gücü olmaktan Dünya gücü olma noktasına taşımak için büyük gayret sarf etmektedir. Bunun için Rus Anayasın da kısa zaman önce değişiklik yapılmış ve Putin’in Başkanlığa 2036 yılına kadar devam etme yolu açılmıştır. Yeni Anayasasında dikkat çeken madde “ Rus dili devlet kurucu milletin dilidir” şeklindeki değişikliktir. Rusya Federasyonunda Roza Kurban “193 millet, 277 dil ve şive 22 Milli Cumhuriyet bulunmaktadır” bilgisi vermektedir. Bunun anlamı diğer diller ve varlıklar Rus olarak anılacaktır. Bunların içinde Kırım Türkleri ’de vardır.
Özetle önce ekonomik ve savunma alanında yeterli duruma gelmek şarttır, Kültürel anlamda kimliğimizi ve medeniyeti iyi yönetecek duruma gelinmelidir. İçinde Ruslar ve ABD başta olmak üzere tüm emperyalistlerden güçlenerek yakınlığımıza mesafe konmalıdır.
Fuat YILMAZER