Devri sabık yaratılmalı
Bürokraside bulunduğum uzun yıllar içinde defalarca Devr-i sabık yaratmak/ yaratmamak sözünü duydum. Siyasi hayatta muhalefette olan bir parti iktidara yaklaştıklarını hissettikleri anlarda devr-i sabık yaratmayacağız diye bir yerlere mesaj gönderir gibi konuşurlar.
Bazen kişilerin işlediği suç ayyuka çıkar, kapatılması mümkün olmaz ise o zaman memur Yargıtay’da siyasetçi ise Yüce Divan denilen Anayasa Mahkemelerinde davaları görülür berat veya mahkûmiyet alırlar.
Konuya geçmeden önce Devr-i sabık yaratmak veya yaratmamak sözünün kelime manaları üzerinde duralım.
Devr-i sabık yaratmak; kendinden önceki iktidarın yaptıklarında yasal olmayan işlerin, yolsuzlukların üzerine giderek soruşturma açtırmak ve yargıya intikalini sağlamak.
Devr-i sabık yaratmamak; kendinden önceki iktidarın yaptıklarının (yolsuzluklar da olsa) üzerine gitmemek, kapanmasını sağlayarak yargıya intikalini engellemek.
Devr-i sabık yaratmak/ yaratmamak sözüne gerek var mı? Yasaların bulunduğu, mahkemelerin işlevini yerine getirdiği yerde gerek yok denilebilir. Bir noktaya kadar doğrudur da ama siyasilerle ilgili kararı yine meclisteki siyasiler verdiği için yasanın uygulanması da onların isteklerine kalıyor.
Yarım asra yaklaşan devlet tecrübemin sonucu söyleyeceğim; devr-i sabık yaratmak konusu ciddi bir konudur ve Devr-i sabık işlemi mutlaka yapılmalıdır.
Ben, sadece siyasette değil resmi, sivil bürokraside ve STK’ da bu uygulamanın başlatılması düşüncesindeyim.
Örneğin, seçim yapılıyor, vatandaş tercihini yapıyor ve iktidar oluşuyor. İktidar, gücüne güvenerek, devletin kuruluş ilkelerinden tavizler veriyor. Meclisteki sayı gücüde kendinde olunca karşılığı olan yaptırım uygulanamıyor. Bir sonraki iktidar yapılan bu yanlışı cezalandırma yoluna gitmeyi düşünmüyor, çünkü böyle bir yol uygulamaya konursa kendi suçlarının da sorgulanacağından çekiniyor.
Veya (A) iktidarı bir bürokratı önemli bir göreve atıyor. Atanan suç işliyor ama bunu günün koşulları içinde kapatabiliyor. Kendisi şişmanlıyor kendisini göreve getirenlerinde şiş-manlamasına yardım ediyor. Koku çıkmaya başladığında bürokrat görevden alınıyor ve cezasını verdik deniyor. Ceza sadece görevden alınma.
Depremde ilk yıkılan binalar kamu binaları. Okul, hastane, resmi daireler. Devr-i sabık yaratmak geçerli olsa, kaç yıl geçerse geçsin ihalede bulunan sorumlular ve görevliler, ihaleyi kazanan kişi veya kuruluşlardan hesap sorulsa daha sonraki yıllarda böyle durumla karşılaşmak mümkün olur mu? Her şey yapanın yanına kar kalıyor.
Tabi bunlar bir varsayım. Ama olma ihtimali olan varsayımlar.
Her şeyin dürüstçe olması dileği ile…
Fuat YILMAZER