BÜYÜK BİR İSTEKLE SEYREDİLEN TİYATRO
Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre suç işlemekten tutuklu olan, eski HDP Eş Başkanlarından Selahattin Demirtaş’ın “Devran” isimli kitabı sahnelendi.
Türk insanının gözü kulağı dış politikadaki gelişmelere yönelip orada yaşananlara kilitlenmişken, yurt içinde de dikkate değer şeyler yaşanmaktadır. İstanbul’da sahnelenen oyunun gösteriminde birileri bir araya geldi.
Bu oyun için yapılan ön gösterimde CHP Genel Başkanı’nın eşi Bayan Kılıçdaroğlu, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, HDP’nin eski Eş Başkanı oyunun yazarı Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş ve CHP İstanbul Belediye Başkanı’nın eşi Dilek İmamoğlu da özel konuklarıydı. Yine HDP’nin eski Eş Başkanlarından biri ve CHP’nin eski Milletvekillerinden biri de vardı. Bir başka kişi daha vardı ama onun yazılmasına gerek var mı bilemiyorum! Türk insanı zaman zaman hata yapıp layık olmayanları da bir noktaya taşıyabiliyor.
Tiyatronun konusunun ne olduğunu az çok tahmin edersiniz. Önemli de değil çünkü yazan kişi “Bölücü terör örgütü PKK’ya terör örgütü demeyen, onlara destek verdiklerinden de hiç çekinmeyen biri.”
Neler demişti bu kişi;
“Bizim başarımız, yani HDP’nin başarısı ki, Sayın Öcalan’ın çok önemsediği bir projedir. Kendisinin özellikle son 20 yılını adadığı bir projedir”,
“Buna alışsanız iyi olur, çünkü biz daha başkan Apo’ nun heykelini dikeceğiz heykelini…”,
“Biz PKK’yı silahlı terör örgütü olarak görmüyoruz…”
Onun yazdığı tiyatro gösterisine destek verenler ise Ana Muhalefet Partisi Başkan’nın eşi, CHP İstanbul Belediye Başkanı’nın eşi ve CHP İstanbul İl Başkanı.
Bu resmin açıklaması oldukça üzüntü verici. Türkiye Cumhuriyeti’ne, Şehitlere, şehit yakınlarına, Türk milletine yapılmış saygısızlık olarak görüyorum.
Aynı zamanda APO gibi kan emici, sülük, bölücü başına övgüler dizen aynı şahsa ait kitapların İstanbul Belediyesi internet sitesinde satışa sunulması da bir başka garabet.
“Atatürk’ün partisi” olduğunu iddia eden bir partinin politikası sadece Cumhurbaşkanına karşıtlıktan, ona duyulan öfkeden meydana geliyorsa bilsinler ki Türk milletinin gözünde yanlış bir yolu takip etmektedirler. Takip ettikleri bu strateji kendilerini istedikleri hedefe götürmez.
Zordur insan olmak. Doğruluk, dürüstlük, iyilik, güzellik vasıfları ister. Vicdan, samimiyet, alçak gönüllülük, tevazu gereklidir.
Siyasetçi olmak da zordur. Öngörülü olmak gerekir. Siyaset yaptığı toprağa, bayrağa karşı saygılı olmak gerekir. Sarf ettiği söz veya yaptığı eylemin vatanına milletine getirisinin ne olacağını bilmesi en azından tahmin etmesi gerekir. Kısaca millet için, milletin çıkarları ve yarınları için mücadele etmesi gerekir.
Oyuncu/sanatçı olmakta başlı başına önem isteyen bir şeydir. Herkes iyi rol yapamaz doğru, herkes kendine has yürüyüş ortaya koyamaz ama sanatçı milletinin yürüyüşünü, milletinin düşünüşünü, milletinin vicdanını yansıtacak işler yapan, halkının değerlerine saygılı olan kişidir.
İnsanın erdemlisi milletine zarar vermeyen, değerleri kirletmeyendir.