MANİSA YANGIN SONRASINI GÖSTERİR YENİ FOTOĞRAF
Manisa’mızın işgal dönemi ve nasıl yakıldığı muhtelif eserlerde bütün vahameti ile anlatılmıştır. Yapılan araştırmalar sonucu ulaşılan yeni bilgi ve belgeler ile mezalimin boyutları, çekilen acıların şiddeti, yapılan tahribatın derecesi daha net olarak anlaşılmaktadır. Görsel materyaller her zaman için anlatılanı anlamaktaki en önemli unsurlardır. Manisa yangını ile ilgili yakın zamanda diğer ülkelerin kaynaklarından bulunan fotoğraflar ve filmler ile yıllardır kitaplardan okuduğumuz, büyüklerimizden dinlediğimiz o acı günlerin tablosunu daha net görür olduk.
Birkaç gün önce bir Fransız arşivinde (LE MATIN Gazetesi, 17 Ekim 1922) daha önce hiç görmediğimiz bir fotoğraf bulduk. Yazının sonunda göreceğiniz bu fotoğrafta ünlü Fransız siyasetçi Henry Franklin-Bouillon mahiyetindekiler ile birlikte Manisa’nın merkezinde, tahrip edilmiş, yakılmış, yıkılmış enkazın üzerinde görülmektedir. Kendisinin Manisa’ya geldiğini biliyorduk, birçok yerde yazılmıştı. Fakat Manisa gezisine ait fotoğrafı bilinmiyordu. Boullion gerçekleştirdiği bu gezide, tahribatın acı bilançosunun notlarını tutmuş ve son derece üzgün ayrılmıştır.
Henry Franklin-Bouillon ismini yakın tarihimize aşina olanlar hatırlayacaktır. 13 Haziran 1921 tarihinde, Ankara Hükümeti ile başlayan görüşmelerde Fransa Heyetine başkanlık eden siyasetçidir. Görüşmeler kesilince Fransa’ya geri dönmüştür. Sakarya Meydan Muharebesi’nden sonra tekrar Ankara’ya gelmiş ve 20 Ekim 1921’de Fransa Hükümeti adına Ankara Antlaşması’nı imzalamıştır. Boullion “Türk Dostu” olarak kabul edilmiş ve bu şekilde misafir edilmiştir. Atatürk Nutuk’ta kendisi ile yapılan görüşmelerden bahsetmektedir. Daha sonraları kendisi Türkiye’ye birkaç defa daha gelmiştir.
“MANİSA İŞGALDEN YANGINA” adlı kitabının 114. sayfasında Nusret Köklü, Henry Franklin-Bouillon Manisa’ya gelişini şu şekilde anlatır.
“….Bu gelişmelerden son derece telaşlanan İngilizler dışişleri bakanlarını hemen Paris'e gönderdiler. 19 Eylül tarihindeki Paris Barış Konferansı’nda İngiltere, Fransa ve İtalyanlar kendi aralarında yaptıkları toplantıda Edirne dahil Doğu Trakya’nın Türklere verilerek bir barış uzlaşması yapılmasında anlaştılar. Bu kararı Mustafa Kemal Paşa’ya ulaştırmak üzere Fransız Hükümeti temsilcisi Franklin Boullion bir harp gemisi ile 23 Eylül günü İzmir’e geldi. ….
İzmir' deki çalışmalarını ay sonuna kadar sürdüren Başkumandan Gazi Mustafa Kemal Paşa Ekim ayının ilk günü İzmir’den ayrılarak Ankara'ya döndü. Bütün bu olaylar Manisa'da da günü gününe duyuluyor, çok yakından izleniyordu İzmir’deki Mustafa Kemal Paşa ile temaslar yaptıktan sonra Ege Bölgesi’ndeki durumu yerinde görmek isteyen Fransız Hükümet Temsilcisi Frankline Boullion yanında Albay Sara ve hususi doktoru ile kâtibi olduğu halde emrine ayrılmış özel bir trenle Manisa’ya geldi. Yunanlılar tarafından yapılmış tahribatı ve işlenen cinayetleri bizzat gördü. Anlatılanlardan daha da feci olan durumun etkisi altında şehirden son derece üzgün ayrıldı.”
M. Nuri Yörükoğlu’nun, Celal Bayar Üniversitesi tarafından 2002 yılında basılan "MANİSA YANGINI" kitabına Yörükoğlu’nun notlarından intikal ettirilen ve 161. sayfasında yer alan bilgilerde, Henry Franklin-Bouillon’un Manisa’ya gelişi ile ilgili şu bilgileri okuyoruz.
"Franklen Buyyon Manisa'da Beraberinde hususi kâtibi bulunduğu halde İstanbul’a gelen Mösyö Franklen Buyyon, İzmir’de bulunduğu sırada Manisa'yı da ziyaret ederek Yunanlılar tarafından ika olunan tahribatı bizzat görmüş ve Müslümanlar aleyhine irtikâp olunan mezalim ve cinayetleri yerinde tahkik etmiştir. Franklen Buyyon Manisa seyahatim hükümetimiz tarafından emrine tahsis edilen özel bir trenle yapmış ve Manisa'da gördüğü tahribattan ve bizzat tahkik ettiği mezalimden son derece müteessir olmuş ve nefret etmiştir. Buyyon'un "İstanbul gazetecilerine başlığı altında kayıtlı aşağıdaki sözleri, bir yabancı gözü ile o günlerin durumunu bütün çıplaklığı ile göstermesi bakımından son derece önemlidir. "Benim mağluplar hakkında fena bir şey söylemek adetim değildir. Fakat Fransızların, İngilizlerin, Amerikalıların tanıklık ettikleri ve benim bizzat gördüğüm şu faciadan anlatmadan geçemeyeceğim. Güzel ve latif bir şehir olan Manisa Yunanlılar tarafından yakılmıştır. Tasavvur ediniz ki 11.000 ikametgâhtan 10.000 mahvolmuştur. Bu tahripkârlık yalnız Manisa'ya değil, Eskişehir'den İzmir’e ve Sakarya'ya kadar uzanıyor. Güzel beldeler şimdi birer yangın yeridir." Yine Franklen Buyyon'un tahkikatına göre Manisa'da 10.550 ev. 15 cami, 4 havra, 3700 kişinin yangın alevleri arasında yandığı, 800 kişinin dövülerek yaralandığı, evsiz kalan 40.000 kişinin haneberduş bir halde bulunduğu kayıtlıdır.”
Erkan AKBALIK
(Konu ile ilgili diğer yazılarımızın linkleri)
https://www.tarihistan.org/yazarlar/erkan-akbalik/manisa-ve-8-eylul-un-anlami/5853/
https://www.tarihistan.org/yazarlar/erkan-akbalik/manisa-1922-yanginin-faturasinin-bir-kismi/6252/
FACEBOOK YORUMLAR