Erkan AKBALIK

Erkan AKBALIK

[email protected]

İSTANBUL'UN FETHİNDE BİR MANİSALI ZAĞANOS PAŞA

13 Ekim 2021 - 16:12 - Güncelleme: 13 Ekim 2021 - 18:03

  • Fatih Sultan Mehmet’in hem eniştesi hem de Kayınpederi olan,
  • Zaman zaman Fatih’e akıl hocalığı yapan,
  • İstanbul’un fethinin gerçekleşmesinde Fatih’ten sonraki en büyük pay sahibi Manisalı Paşa kimdir?
İSTANBUL’UN FETHİNDE BİR MANİSALI
ZAĞANOS PAŞA

 
Vezîrândan birisi daḫi ol asr-ı Murâd Ḫân’da
Emîr-i Mağnisa’dır Zağanos Paşa ’dır unvânı

Muḥammed Ḫân cülûsundan muḳaddem mîr idi anda
Teḳâvüd iḫtiyâr itdi bıraḳdı câh-ı mîrânı

Ḳarasi Sancağı’yla lâne-sâz-ı râḥat olmışdır.
Ferâğ-ı bâl ile Balıkesir’de geçdi devranı. [1]

 
“(II.) Murâd Hân devrinin vezirlerinden birisi de Manisa Emîr’i Zağanos Paşa’dır. (II.) Muhammed Han’ın tahta çıktığında en önde gelen Emîr idi. Makamını bırakıp emekli oldu. Karasi Sancağı’nda yuvasını yapabilecek rahatlığı (bundan sonraki hayatını rahat geçirebileceği bir ortam) bulmuştur. Balıkesir’de huzur bularak (kalan ömrünü) yaşadı.” Şeklinde günümüz Türkçesine çevirebileceğimiz yukarıdaki satırlar, bir önceki yazımızda tanıtımını yapmaya çalıştığımız Ahmed Hasîb Efendi tarafından 1730-1750’li yıllarda yazılan “Silkü’l-Le’âl-i Âl-i Osman” adlı eserden alınmıştır. Geçen yazımızda aynı eserin Fatih Sultan Mehmet, hocası Molla Gürani ve onların Manisa’daki günlerinden bahseden satırları üzerinde durmuştuk. Bu yazımızda, adı geçen eserde çok fazla yer almamış olsa da Zağanos Paşa’dan bahsetmeye çalışacağız.
Osmanlı tarihini anlatan hemen bütün eserler Zağanos Paşa’dan bahsederler. Fatih döneminin ve İstanbul’un fethinin en kudretli ve etkili isimlerindendir dersek sanırım çok abartmış olmayız. Adının geçtiği eserlerin çoğunda devşirme (özellikle Rum ya da Arnavut [2]) olduğundan bahsedilir. Adı muhtelif kayıtlarda Zağanos/Zaganos/Zaganus/Zağnos geçerken bazı kaynaklarda Zağanos Mehmet Paşa olarak yer almaktadır. Bu isim ve köken konusunu İsmail Hâmi Danişmendi şu şekilde ifade etmektedir. “Bu Zağanos-Mehmet Paşa’nın Rum yahut Arnavut dönmesi olduğu hakkında bazı rivayetler varsa da bunların “Zağanos” isminden çıkmış olduğu tahmin edilmektedir; halbuki bu “Zafanos/Zağanoz” kelimesi eski Türkçede bir nevi “şahin” manasına geldiği için bunun bir lakaptan ibaret olmak ihtimali vardır.” [3]

İlginç olan şu ki Zağanos Paşa’nın devşirme olduğu birçok yerde zikredilirken nereli olduğuna dair kimse bir şey yazmamaktadır. Doğum yeri, memleketi, ailesi hakkında bilgi olmamasına rağmen kolaylıkla devşirme denilebilmektedir. Enderun’a alınması, Zağanos un sonundaki -os takısından yola çıkarak devşirme diyenler az değil. Tabii ki devşirmede olabilir ama geçmişi konusunda bilgi sahibi olmadan devşirme olarak belirtilmesinin uygun olmadığı kanaatindeyim. Zağanos Paşa’nın nereli olduğuna dair ipucuna Evliya Çelebi Seyahatnamesinde rastlıyoruz. Eserin Manisa ve civarının anlatıldığı bölümün Gördes kısmında;
Gördüs [Gördes] Kalesi, yani Koritoz şehrinin özellikleri
Büyük İskender tarihinden sonra Yanko Kral'ının oğullarından Koritoz adlı kralın elinden Saruhan oğlu Yakub Han fethidir, Ulubaş Bey eliyle. Yakub Şah, Osmanoğlu'na bir kızını nikahla verince bu şehri de çeyiz yoluyla verip Yıldırım Han eline girmiştir. Zağanos Paşa, bu Gördüslü olduğundan Celâli Karayazıcı girip saklanmasın diye padişah fermanı getirip kaleyi yer yer yıkmıştır.” İfadelerini kullanırken Zağanos Paşa’nın Gördesli olduğunu belirtmektedir. Ayrıca Paşa’nın Gördesli dolayısıyla Manisalı olduğunu ispatlayan başkaca deliller de mevcuttur. O delillerin ve belgelerin (baba isminden köyüne kadar) ifşâsını Nurullah Ertuğrul Beyefendi’nin büyük emek harcayarak hazırladığı esere havale ediyor ve basılmasını heyecanla bekliyoruz. Bu arada seyahatnamede yer alan satırlarda geçen “Zağanos Paşa ve Celâli Karayazıcı” konusu kendi içinde kronolojik olarak çelişkilidir. Konumuz dışında olduğu için bu meseleye girmiyoruz.

Manisalı Zağanos Paşamız, ilk kez II. Murat döneminde kurulan ve üstün vasıflı -özellikle devşirme- gençlerin eğitim gördüğü Enderun’da yetiştirilir. Mezuniyetinden sonra ümerâ sınıfına dahil olur. İlk olarak Hazine Odası’nın amirlik makamı olan Hazinedarbaşı’lığa atanır.  Ardından Arvanit-ili (Arnavut ili) sancakbeyi olur. II. Murat ile başta Belgrad kuşatması dahil birçok sefere katılır. Bu dönemde yaşanan olaylarda gösterdiği başarılar sebebi ile II. Murat’ın gözüne girer. Padişah, oğlu Şehzade Muhammed’i (Mehmet) Manisa’ya Sancakbeyi olarak gönderdikten hemen sonra Zağanos Paşa’yı da lala olarak atar ve Manisa’ya gönderir.

Şehzade Mehmet’in Manisa günlerinde Zağanos Paşa daima yanındadır. Onun iyi bir eğitim almasındaki en büyük pay sahiplerindendir. 1444 Yılında babası tarafından Edirne’ye çağrılan Şehzade Mehmet burada Padişahlığının ilk dönemini yaşarken Zağanos Paşa yine oradadır ve aynı zamanda veziridir. II. Murat, Paşa’yı o derece beğenir ve güvenir ki Şehzade Mehmet’in ablası Fatma’yı, ikinci eşi olarak kendisine nikahlar. O ana kadar lalası olduğu Şehzade’nin eniştesi, sarayın da damadı olur. İlerleyen tarihlerde eniştesi olduğu Fatih Sultan Mehmet ile başka eşinden olan kızını nikahlayacağı için aynı zamanda kayınpederi de olur.

II. Mehmet’in Edirne’de tahta çıktığı yıllar sıkıntılı dönemdir. Bir taraftan Haçlı saldırıları diğer taraftan iç karışıklıklar vardır. Çandarlı Halil Paşa, II. Murat’ın tekrar başa geçmesini ister. Bunu gerçekleştirebilmek için, II. Mehmet’in gençliği ve tecrübesizliğini öne sürerek bu sorunlar ile baş edemeyeceği fikrini dillendirir. II. Mehmet’in ve yanındaki paşaların daha o dönemde sahip oldukları İstanbul’u alma düşüncelerine katılmaz muhalefet eder. Gerek Şahabeddin Paşa’dan gerekse Zağanos Paşa’dan hoşlanmaz.  Halil Paşa’nın çağrısı üzerine II. Murat tekrar tahta oturur. Bununla da yetinmeyen Halil Paşa Şahabeddin Paşa’dan kurtulmak düşüncesi ile Yeniçerileri ayaklandırır [4]. Zor bastırılan bu hareket neticesinde II. Mehmet ve yanındakiler Manisa’ya gönderilir. Zağanos Paşa’nın Balıkesir’e gönderildiğini yazan kaynaklar var ise de netice itibariyle ya direk Manisa’ya ya da Balıkesir sonrası Manisa’ya gittiği kesindir.

Zağanos Paşa, II. Mehmet’in sıkıntılı günlerinde de yanındadır. Karar alması gereken konularda her daim ona yardımcı olmaktadır. İ. Hakkı Uzunçarşılı bu konuda “Sultan Mehmet’in veziri ve akıl hocası Zaganos Paşa” [5] ifadesini kullanır.

1451 Yılında II. Murat’ın vefatı ile II. Mehmet tekrar tahta geçer. Genç padişah Çandarlı Halil Paşa’yı sadrazamlık görevinde tutmaya devam ederken Zağanos Paşa’yı ikinci vezirliğe getirir. II. Mehmet tahta geçmesi ile birlikte İstanbul’u fethetme düşüncesini de hayata geçirmeye başlar. Fetih öncesi hazırlıklar kapsamında yapılan Rumeli Hisarı’nda Zağanos Paşa’nın etkisi ve katkısı çok olur. Güneydeki kule Paşa’nın adını taşımaktadır.

Fetih için kuşatma başladıktan sonra sıkıntılı günler yaşanır. Zor geçen kuşatma günlerinin en kritik dönüm noktalarından biri olan 20 Nisan gecesinde ordugâhta II. Mehmet kendine muhalif olanlara direnirken bir taraftan da kararsızlık içindedir. Bu anlarda Zağanos Paşa padişahı şevke getirir ve muhasaranın devam etmesini sağlar. Fetihten hemen önce yine benzer sıkıntılar yaşanır. 26-27 Mayıs günlerinde II. Mehmet kesin karar için harp meclisini toplamaya karar verir. Çandarlı Halil Paşa önceki gerekçeleri doğrultusunda (Hristiyanların Türkleri Balkanlardan atmak istedikleri) muhasaranın bir an önce kaldırılarak ricat (geri çekilme) edilmesini söyler. Bu fikre Zağanos Paşa karşı düşüncesini söyleyerek itiraz eder. Zağanos Paşa’yı Şahabeddin Paşa da destekler. Neticede II. Mehmet devam edilmesi konusunda kararını verir. [6]

Gerek 20 Nisan’da gerekse 26-27 Mayıs’ta yapılan toplantılarda, başta Zağanos Paşa ve onu destekleyenler olmasaydı II. Mehmet’in muhasarayı kaldırması ve fetihten vazgeçmesi kuvvetle muhtemeldi.

Yaşanan zor günler ve çetin muharebeler sonucunda Fetih gerçekleşir. Muhasara ve fetih sürecinde Zağanos Paşa’nın kumanda ettiği birlikler üstün yararlılıklar gösterir. Ayrıca Paşa, İstanbul’a girildikten sonra Galata’daki Cenovalıların teslim olmasını sağladığı gibi onlara verilen ahidnâmeyi de hazırlar. [7]
Fetih sürecinde yaşananlardan dolayı Çandarlı Halil Paşa makamından azledilerek tutuklanır daha sonra da idam edilir. Halil Paşa idam edilen ilk vezîriâzamdır. Yerine Zağanos Paşa vezîriâzamlığa getirilir. Devşirmeliği doğru ise Osmanlı’nın ilk devşirme vezîriâzamıdır.
1456 Yılında Zağanos Paşa ve Fatih Sultan Mehmet’in başında bulunduğu ordu Belgrad Kuşatmasında Macar ordusuna ve Haçlı birliklerine karşı mağlup olur. Bu olaydan sonra Fatih Zağanos Paşa’yı vezîriâzamlıktan alır ve Balıkesir’e gönderir. Paşa’nın görevden alınması ve Balıkesir’e gönderilmesine yönelik genel olarak iki kanaat vardır. Birinci kanaate göre Fatih yenilginin faturasını Zağanos Paşa’ya kestiğidir. İkinci kanaate göre ise Çandarlı Halil Paşa’nın idam edilmesi ile arkasından aşırı üzüntü yaşayan askerin (özellikle Kapıkulu) ve ulemanın -ki ulemanın çoğunun Çandarlı’nın siyasetini desteklediği bilinir- hassasiyetlerinin dikkate alınması ve devlet içindeki dengelerin gözetilmesi olduğudur [8]. II. Mehmet Zağanos Paşa’yı Balıkesir’e yalnız göndermez, nikahı altındaki kızını boşar ve babası ile birlikte gönderir.  
Balıkesir’e sürgüne gönderilmesi konusunda bir üst satırda ikinci olarak verilen görüşün daha doğru olduğu kanaatindeyim. Zağanos Paşa’nın kızını boşanmasının da yine bu ikinci görüş doğrultusunda yapılmış olduğu kuvvetle muhtemeldir. Bu kanaatimin göstergesi olarak Zağanos Paşa sürgüne(!) gönderildikten sonra inzivaya çekilmemiş kendisine verilen yeni görevleri ifa etmiştir. Sürgüne gönderildiği tarihten sonra;
  • Gelibolu sancak beyliği yapmış
  • Kaptan-ı deryalık ile birlikte bazı askerî faaliyetlerde bulunmuş
  • 1459 Ekim ayında Semadirek ve Taşoz’daki Latinler’e karşı seferler düzenleyerek adaları ele geçirmiş ve halkınıda İstanbul’a yerleştirmiştir.
  • Fatih’in Mora seferinde önemli görevler almış, 1457’de Tesalya ve Mora’da idarecilik yapmış, Tesalya’da Turahanoğlu Ömer Bey’in yerine sancakbeyi olmuştur.
  • Mora’ya yapılan harekatta Holomiç ve Kalavrita’yı ele geçirmiştir.
  • Fatih’in emri ile Atina Dukalığını tamamen Osmanlı’ya katmıştır.
  • Trabzon seferine Fatih Sultan Mehmet ile birlikte katılmıştır.[9]
Zağanos Paşa bazı kaynaklarda 1462 bazılarında ise H.868 yani 1463-64 yılında vefat etmiştir. Balıkesir’de kendi yaptırdığı caminin yanındaki türbede medfûndur. Eşi, II. Murat’ın kızı Fatma’nın kabri de aynı alandadır. Vakfı vardır ve vakıf mülklerin çoğu Manisa ve Balıkesir’dedir.  Ruhları şâd olsun.
Erkan Akbalık
Kaynakça:
[1] Silkü’l-Le’âl-i Âl-i Osman, Ahmed Hasîb Efendi, Cilt 1, S. 640
[2] Halil İnalcık, Fetih Devri üzerinde Tetkikler ve Vesikalar I (1954, TTK), S.86
[3] İsmail Hâmi Danişmend, İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi, Cilt 1, S.238-239
[4] Halil İnalcık, a.g.e. S.92-93
[5] İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, TTK, 1988, Cilt 1, S.441
[6] Halil İnalcık, a.g.e. S.129
[7] TDV İslam Ansiklopedisi, Cilt 44, S.73
[8] Halil İnalcık, a.g.e. S.135
[9] TDV İslam Ansiklopedisi, Cilt 44, S.73

Reklam

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 1 Yorum

Son Yazılar