GECE OLURUM
Ne zaman bir öksüz ağlasa,
Üzerine çiğ düşmüş
Zeytine benzer gözleri ile
Mahzun bakışlarını gizleyen
Islak kirpiklerini her kırpışında
Yanaklarından iz bırakarak
Çenesine süzülen gözyaşında boğulurum.
Sararır benzim
Kararır gözüm
Günümü yitirir gece olurum.
***
Sırtını verdiği, sıvası dökülmüş
Kırmızı tuğla ile örülmüş
Sahibi çoktan ölmüş
Duvarın kenarına çökmüş,
Kucakladığı dizlerine başını dayamış,
Anne kokusuna hasret
Akan burnunu çekerek ağladığı
Sessiz çığlığında
Sağır olurum
Günümü yitirir gece olurum.
***
Küçük ve yırtık ayakkabının
Önünden çıkmış
İçe kıvrık çorapsız parmak,
Keseni yok, kirli ve uzunca tırnak,
Utandı halinden utanmazlara bakarak
Sakın sen utanma küçüğüm
Ben utanır kurban olurum
Zemheride yanar bedenim
Kavrulurum
Günümü yitirir gece olurum
***
Hayat zor,
Bir liman yok sığınacak
Zayıf bir beden, iki çelimsiz bacak
Ve özlem duyulan bir el sımsıcak
Zayıf telli, az kirli saçı okşayacak,
Anlatılmamış masala hasret
Kulakların sessizliğinde
Tutulur dilim
Lâl olurum
Günümü yitirir gece olurum
Erkan Akbalık
FACEBOOK YORUMLAR