TOPRAK DEDE
Hayrettin Karaca; nam-ı diğer Toprak Dede, Erozyon Dede.
Ömrünü uğruna adadığı, Âşık Veysel’in sadık yârim dediği toprak onu da bastı bağrına. Rahmet olsun.
Toprak hayatın can damarı. Dünya sürgününü katlanılır kılan tanrı armağanı. Ondan yaratıldık; onda doyuyoruz; ona dönüyoruz.
Türkiye Çöl Olmasın, sloganıyla tanıdık biz onu. Kurucusu olduğu TEMA Vakfıyla ağaçlandırma çalışmaları yürüttü, kuraklık ve çölleşmeyle mücadele etti; şahidiz hepimiz bir asırlık ömrünü yele vermedi. Ülkesine, insanlarına hizmet ederek harcadı.
Tonton, güler yüzlü, sevimli bir dedeydi hakikaten. Her çocuğun yanına varıp elini tutası, kucağına oturası gelecek sıcak bir davetkârlığı vardı akça pakça sakalının.
O gitti, milyonlarca ağaç öksüz kaldı. Buz gibi kış sessizliği sardı ormanları. Kuşlar ve rüzgâr sustu. Kendi dilince yas tutuyor geride kalanlar.
Çocuklar tanımıyor Toprak Dedelerini. İdol olarak Aleyna Tilkileri görüyor. İnsana, insanlığa dokunur işler yapmak hiçbir şey, popüler olmak her şey gençlerimiz için maalesef. Popüler olmanın yolu dün olduğu gibi bugün de popçu ve topçu olmak.
Gençlerimize ve çocuklarımıza Hayrettin Karaca gibi ömrünü ülkesi ve insanları için çalışmaya adanmış şahsiyetleri tanıtalım. Bu millet kadirşinastır, kadir kıymet bilir. Tanırlarsa takdir ederler, örnek alırlar, yolunda yürürler.
Bugün, Milli Eğitim camiası olarak baharı anımsatan güneşli bir kış günü Toprak Dedenin anısına öğrencilerimizle Örencik Mahallesinde Türkiye ağaçsız kalmasın, çöl olmasın diye 81 ille aynı anda 100 ağaç diktik. İyiler ölmez, amel defteri kapanmaz. 8100 ağaç Toprak Dede adına toprağa kavuştu bugün.
Çocuklarımızın ve gençlerimizin Hayrettin Karaca’nın adını ağaçlarla anması, onu anlaması için önemli bir etkinlikti. Onu anladıkça toprağın altından değerli olduğunu, yele ve sele verilemeyecek bir hayat memat meselesi olduğu da anlayacaklar. Ormanları korumanın, erozyonla mücadele etmenin vatan toprağını düşman işgaline karşı cansiparene müdafaa etmek kadar kutsal bir görev olduğunu öğrenecekler.
Bir milyon meşe palamudunu Anadolu toprağını korumak için toprakla buluşturma seferberliği başlatan Toprak Dedenin bütün çalışmaları bize bırakılan bir emanettir. Emanete sahip çıkmak Türk’ün karekteridir. Vefalı Türk’e yakışan budur.
Bereketli topraklarımızı elimizden alan sadece yel ve sel değil tabii ki. Ovalara yayılan şehirler, ovalara kurulan sanayi bölgeleri paha biçilmez değerdeki topraklarımızı işgal ediyor. Tarımda vahşi sulama, aşırı ve bilinçsiz tarım ilacı kullanma topraklarımızı ot bitmez çorak arazilere çeviriyor. Bunlara karşı mücadele etmek de boynumuzun borcudur.
Toprak kutsaldır bizde. Toprağına sahip çıkmak vatanına sahip çıkmaktır. Bu, yeri gelince topla tüfekle yapılır, yeri gelince ağaç dikerek, ormanları koruyarak, erozyonu önleme çalışmalarına omuz vererek.
Bu ülke için taş üstüne taş koyan hayattaki vatan millet sevdalılarına selam, göçenlere rahmet olsun.
