Ergül ALTAŞ

Ergül ALTAŞ

[email protected]

SEYİRCİ DEĞİL OYUNCUYUZ

17 Mart 2022 - 09:50 - Güncelleme: 18 Mart 2022 - 20:12

SEYİRCİ DEĞİL OYUNCUYUZ

Selin önünde durulmaz.
O zaman bırakalım aksın hayat.
Haz ve hız; döndürsün başımızı.
Pencere önüne çıkarılan saksıdaki çiçek gibi bir parça güneşe tav olalım.
“Gülelim oynayalım kâm alalım dünyadan”
Nerede akşam orada sabah. Unutalım evin yolunu.
Yani, akıntıya karşı kürek çekilmez.
Teslim bayrağını çekelim, oturup kaderimize ağlayalım. Öyle mi?
Ölmeden mezara girmeyi kim öneriyor bize?
Çarkına su taşıdıklarımız.
Sigara, alkol, uyuşturucu satıcıları. Kola, cips üreticileri. Önünde kuyruk olduğumuz marketler. Vardiyalarını aksatmadığımız fabrikalar. İnsanı oy olarak gören politikacılar. Üret ve tüket, sen bundan ibaretsin diyenler.
Ateş olsan cürmün kadar yer yakarsın diyenlere, cürmünü göstermeye ne dersin?
Hacca niyetlenen karınca ne demişti onu yolundan çevirmeye kalkanlara? Hiç olmazsa bu yolda ölürüm.
Ölümü gösterip sıtmaya razı edenlere verilebilecek en güzel cevap bu.
Ayağa kalkmak, yola düşmek, yolda olmak. Bir menzile yürümek. Karınca kararınca iyilere omuz vermek, iyilikleri çoğaltmak. Ömrünü bir güzel seferde geçirmek.
Seyirci değil oyuncuyuz. Oyuna giren kol sallar.
Horon değil zeybek. Dura düşüne. Bir adım öncesini ve sonrasını hesap ederek.
Hayat hesaba sığar mı?
Biz hesaba kitaba göre hareket ederiz. Kural bu. Gerisi kader.
“Kuşlar da kaderle uçar.”




 

Reklam

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum