Rusya, Güney Kafkasya'daki varlığını sürdürmek için "Ermeni kartını" elinde tutma planları yapıyor... Bu nedenle Kremlin, "Lavrov" ile bu bölgede patlamaya hazır yeni "Ermeni mayınları" döşemeye çalışıyor. Plan"...
Rusya'nın BM Güvenlik Konseyi'ndeki pozisyonu olumlu bir içeriğe sahiptir. Her halükarda, önceki zamanlardan farklı olarak, Kremlin'in bu kurumdaki temsilcisi katı bir Ermeni yanlısı pozisyonla seçilmedi. Bu açıdan şu anda Rusya'nın BM Güvenlik Konseyi'ndeki mesajları ilgi çekici ve ciddi tartışma konusu. Ve bu konuda çelişkili iddialar var.Bazıları Azerbaycan toplumunun Rusya'ya karşı tutumunun yanlış olduğuna inanıyor. Kremlin'in barış sürecinde ABD ve Batı'dan daha faydalı olması muhtemel. Bu nedenle Batı'nın özellikle Rusya ile oynadığı ikiyüzlü oyunlara karşı koyarak bölgesel barış sorunlarını çözmeye çalışmak gerekiyor.
Elbette "bazılarının" bu görüşünde saflık belirtisi yoktu. Ancak bu "saflığın" beşinci kalon zihniyetiyle gizlenmiş olabileceği dikkate alınmalıdır. Çünkü Rusya, Azerbaycan'ın, Ermenistan'ın gelecekteki kaderini veya bölgedeki barış sürecini bekleyen gerçek tehditlerden hiç endişe duymuyor.
Ama sonra Rusya, BM Güvenlik Konseyi'ndeki bölgesel ileri karakolu olan Ermenistan'ın çıkarlarını desteklemedi mi? Bu sorunun cevabını kesin olarak Rusya'nın jeopolitik çıkarları ve hedeflerinde aramak gerekir. Çünkü Kremlin sadece Rusya'nın emperyalist emellerine göre hareket etmeye alışmış bir devlet. Ve bu ilkenin yakın gelecekte değişmesi hiç de makul değil.
Aslında Rusya temsilcisinin BM Güvenlik Konseyi'nde Ermenistan'ı rahatsız eden mesajlar vermesi, hatta resmi Bakü için önemli olan Ağdam-Hankendi yolunun işletilebileceğine dair imalarda bulunması birkaç nedenden kaynaklanmaktadır. Üstelik tüm bu nedenler Rusya'nın jeopolitik çıkarlarından kaynaklanmaktadır. BM Güvenlik Konseyi toplantısı öncesinde de Rus basınında Rus diplomatın olası mesajlarına dair üstü kapalı ipuçları yer aldı.
Gerçek şu ki, Kremlin Erivan'dan ciddi şekilde memnun değil. Çünkü Paşinyan hükümeti, Ermenistan'ı Rusya'nın boyunduruğundan koparmış, ABD'ye ve Batı'ya doğru çekmeye çalışıyor. Bu nedenle Rusya, Ermenistan'ın iddialarını desteklemeyi ABD'ye ve Batı'ya bırakmıştır. Sonuç büyük bir başarısızlıktır. Böylece Kremlin, resmi Erivan'a Ermenistan'ın Rus desteği olmadan tecrit edileceğini gösterdi. Aynı zamanda Paşinyan, hükümetini Rusya'ya ihanetten cezalandırdı.
Kremlin yetkilisi ise Erivan'a Karabağ konusunda Ermenistan'a yardım edemeyeceğini vurguladı. Rus siyasi çevreleri Ermenistan'ı Azerbaycan'ın toprak bütünlüğünü tanıdığı için kınamaktadır. Başbakan Nikol Paşinyan'ın Prag Deklarasyonu'nu imzalamasından sonra Karabağ çevresindeki durumun önemli ölçüde değiştiği yadsınamaz bir gerçektir. Yani artık Ermenistan'ın Rus barış güçlerinin gelecekteki kaderinde hiçbir rolü olamaz.
Bu nedenle Kremlin'in resmi Bakü ile bir uzlaşma zemini araması gerekiyor. Çünkü resmi Bakü'nün siyasi iradesi, Rus barış güçlerinin Azerbaycan'ın ayrılmaz bir parçası olan Karabağ bölgesinde kalış sürelerini kesin olarak belirleyecektir. Üçlü anlaşmanın yasal gücünün sona ereceği zaman hızla yaklaşıyor. Bu nedenle Kremlin, Bakü'nün Ağdam-Hankendi yolundaki önerisini uluslararası platformda destekleyerek Azerbaycan'a ortaklık mesajı veriyor.
Büyük olasılıkla Kremlin, Rus barış güçlerinin Hankendi ve Azerbaycan'ın çevre bölgesinde kalması için Bakü'nün resmi onayını almaya çalışacak. Rusya, Ermenistan'ın bu konudaki tutumunun önemsiz olduğunu şimdiden dikkate almaya başladı. Bu nedenle Kremlin, Rus barış güçlerinin görev sürelerini uzatmak için Bakü'ye resmi göndermeler yapmayı tercih ediyor.
Ancak Kremlin'in bu niyetinin gerçekleşmesi hem Azerbaycan hem de genel olarak Güney Kafkasya için tehlikeli umutlar vaat ediyor. Çünkü Rus barış güçlerinin Azerbaycan topraklarında kalması egemenlik ilkelerine aykırıdır. Aynı zamanda, Rus barış güçlerinin Azerbaycan'dan tamamen çekilmesi, mevcut sorunun tek seferlik çözümü için önemli bir koşuldur.
Gerçek şu ki, Rus barış güçleri, Hankendi ve Azerbaycan'ın çevresindeki bölgede Ermeni ayrılıkçı-teröristlerin ana hamisi olarak hareket ediyor. Ayrıca Rusya, Ermeni ordusunun kalıntılarının Karabağ bölgesinden çıkarılmasını ve Ermeni terör gruplarının silahsızlandırılmasını engelliyor. Bu sorunlar çözülmeden Karabağ'daki Ermeni azınlığın Azerbaycan toplumuna yeniden entegrasyonu zor bir süreçtir.
Kremlin'in yeniden entegrasyon sürecini engellemeye çalıştığı Ermeni kaynaklarının yaydığı "Lavrov Planı" içeriğinden de biliniyor. Bu "belgenin" aslında Kremlin tarafından hazırlandığı henüz resmi olarak doğrulanmadı. Ancak Paşinyan hükümeti tarafından basına sızdırıldığı iddia edilen "Lavrov planı"nın Rusya'nın çıkarları doğrultusunda hesaplandığından endişelenmek için hiçbir neden yok. Rusya'nın yakın gelecekte Azerbaycan ve Ermenistan üzerindeki baskı mekanizmalarını elinde tutma niyetinde olduğu varsayılabilir.
"Lavrov Planı"nın genel amacı, Karabağ'ın Ermenilerin yoğun bir şekilde yaşadığı tek etnikli bir bölge olarak var olmasıdır. Ve Rusya, bu monoetnik bölgenin belirsiz bir süre için güvenlik garantörü olarak hareket etmelidir. Başka bir deyişle Kremlin, Rus barış güçlerinin Azerbaycan topraklarını asla terk etmemesini sağlamak için planlar yapmaya çalışıyor.
Kremlin'in planının diğer çok tehlikeli detaylarını bir yana bırakırsak, Rusya'nın nasıl tehlikeli bir oyun başlattığını sadece Ermenice'nin devlet organlarında kullanıldığına dair yazıya bakarsak anlamak zor değil. Ayrıca "Lavrov planı" Ermenice eğitim şartını da içeriyor. Ve bütün bunlar Azerbaycan Anayasası ile keskin bir çelişki içindedir.
Rusya'nın Güney Kafkasya'daki varlığını sürdürmek için elinde "Ermeni kartı" bulundurmayı planladığı anlaşılıyor. Dolayısıyla Kremlin'in "Lavrov planı" ile Güney Kafkasya'da patlamaya hazır yeni "Ermeni mayınları" döşemeye çalıştığı düşünülebilir. Yani bu "plan", Azerbaycan'a karşı geç patlayacak bir "bomba" niteliğindedir ve fitili Rusya'nın elinde olacaktır. Ve resmi Bakü'nün Kremlin'e bu sinsi planı uygulama fırsatı vereceği hiç inandırıcı görünmüyor.
Elchin KHALIDBEYLI,
Siyaset uzmanı,
"Yeni Musavat" Medya Grubu
FACEBOOK YORUMLAR