KTC’NİN BİTİŞİK BÖLGE VE MÜNHASIR EKONOMİK BÖLGE UYGULAMASI
KKTC 63/ 2005 Deniz Yetki Alanları Yasası Kısım III’te “Bitişik Bölge ve Münhasır Ekonomik Bölge” rejimini üç madde (madde 7-9) ileaçıklanmıştır. Daha başka bir deyişle, 63/2005 sayılı Deniz Yetki Alanları Yasası ile Münhasır Ekonomik Bölge ile Bitişik Bölge rejimi birlikte değerlendirilerek düzenlenmiştir.
Bilindiği üzere, KKTC’nin karşılıklı veya yandaş ülkelerle anlaşma yolu ile ilan ettiği bir münhasır ekonomik bölgesi veya bitişik bölgesi yoktur. 63/2005 yasasına göre, Bakanlar Kurulunun önerisi, Meclisin alacağı karar ile esas hatlardan itibaren 24 deniz milini geçmeyecek ve sınırları KKTC’ne karşılıklı veya yan yana kıyısı bulunan ülkelerle andlaşma yoluyla belirlenecek şekilde bitişik bölge ilan edebileceği öngörülmektedir (madde 7). İlaveten 63/2005 yasası bitişik bölge sınırlandırması öngörmekte ve bunun da bölgenin tüm özellikleri dikkate alınarak, hakkaniyet çerçevesinde uluslararası hukuka göre düzenleneceği belirtilmektedir(madde 7(1)).
Esasen münhasır ekonomik bölge ilanı gerçekleşen bir deniz alanı söz konusu olduğunda, bitişik bölge münhasır ekonomik bölge rejimine tabi olmaktadır. Lakin ilan olmadığı durumlarda bitişik bölge ve karasuları rejimi birlikte ele alınarak detaylandırılmaktadır. Başka bir ifadeyle, 1958 Cenevre Sözleşmelerinden biri olan, Karasuları ve Bitişik Bölge Sözleşmesi birlikte ele alınarak düzenlenmiştir. İlaveten, 1982 BMDHS’nde de Karasuları ve Bitişik Bölge hükümleri birlikte ele alınarak Kısım II’de detaylandırılmıştır. Bu kapsamda KKTC Deniz Yetki Yasasının Bitişik Bölge ve MEB’i oluşturmadan birlikte ele alınarak ifade edilmesidüşündürücüdür. Bununla birlikte, 1958 Sözleşmesinde öngörülen bitişik bölge sınırlandırmasının 1982 BMDHS’nde kaldırılmıştır. Dolayısıyla, Bitişik Bölge ve Münhasır Ekonomik Bölgenin birlikte değerlendirileceği rejim, münhasır ekonomik bölge ilanında bulunduktan sonra söz konusu olabilecektir.
63/2005 yasasında bitişik bölge tanımında “KKTC’nin yürürlükte bulunan gümrük, maliye, muhaceret ve sağlıkla ilgili mevzuatını veya denizde bulunan arkeolojik ve tarihi nitelikteki nesnelerin korunmasıyla ilgili mevzuatını bitişik bölgeye veya bitişik bölgenin herhangi bir kısmına uygular” demektedir. Burada yine mevcut hakların tanımında eksiklikler söz konusudur. Buna göre; ilan edilecek bitişik bölgesinde gerekli kontrolleri yapma yetkisinin KKTC makamlarında bulunduğu tanımının açıkça belirtilmesi gerekmektedir.
Başka bir ifadeyle, yasanın bitişik bölge rejiminin ilanı ile kendi topraklarında veya karasularında gümrük, mali, göçmenlik/muhaceret veya sıhhi ile ilgili kanun veya düzenlemelerine ihlalini önlemek; bu kanun ve kurallara karşı ülkesi üzerinde veya karasularında meydana gelebilecek riayetsizlikleri cezalandırmak; arkeolojik ve tarihi nitelikli eşyaların deniz dibinden Kıbrıs Türk makamlarının izni olmaksızın çıkarılmasının, ülke üzerinde veya karasularında, ayni maddede öngörülen kanunlarına ve kurallarına aykırı bir davranış olarak kabul edileceği ve cezalandırılacağının yasada belirtilmesi gerekmektedir. Hatta buna aykırılık teşkil edecek bir davranışın hukuk dışı teşebbüs sayılarak uluslararası hukuka aykırılık teşkil edeceği açıkça ifade edilmelidir. Özellikle de ilgili yasada, arkeolojik veya tarihi eşyaların korunmasına ilişkin ya da Kıbrıs Türk yasal mevzuatlarında belirtilen hükümlere atfen KKTC’nin atacağı adımların kendi yasal düzenlemesinde belirtilen hukuk kurallarına halel getirmeyeceği ortaya konmalıdır. İlaveten, bitişik bölge içerisinden yabancı devletlerin petrol veya gaz boru hattı veya kablo döşemesi gerçekleştireceğinde Kıbrıs Türk makamlarından izin alması gerekliliği tanımlanmalıdır. Bitişik bölge içerisinde bilimsel araştırmalarda bulunmak için yine Kıbrıs Türk makamlarından izin şartı belirtilmelidir. Ayrıca bitişik bölge içerisinde bir yabancı geminin Kıbrıs Türk kanun ve hükümlerini ihlal etmesi halinde sıcak takip hakkı olduğu ortaya konmalı, bunlara ilaveten bitişik bölge içinde balıkçılık işletme hakkını kullanabileceği ve tüm bunlar tanımlanması ardından münhasır ekonomik bölge ilanı olan yerlerde ilgili yasal mevzuatın geçerli olabileceği vurgulanmalıdır.
Kaynak: Gözügüzelli, E. "DENİZ HUKUKU REJİMİ ÜZERİNE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ VE GÜNEY KIBRIS RUM YÖNETİMİ’NİN İÇ HUKUK UYGULAMALARI VE ÇIKTILARI". Bilge Strateji 11 (2019 ): 9-50
Not: Makalenin tamamını okumak için:
https://dergipark.org.tr/tr/pub/bs/issue/54864/751586
FACEBOOK YORUMLAR