Tarih ve Türk Birliği Üzerine

~~Tarih ve Türk Birliği Üzerine
     Bugünlerde özellikle Orta Asya’daki Türk Devletleri ile yakınlaşma içindeyiz. Bu durum bizi tarihimiz hakkında yeniden düşünmeye sevk etmektedir. Bizim tarih düşüncemiz ise genelde övünme ve sövünme konusu olarak zihinlerde yer etmiştir.
     Dünyada Türk milleti gibi geçmişi ve yaptıkları yeryüzünde uzun ve mühim iz tutan milletler pek de çok sayılmaz. Tarihi atalarımız mirası olarak görür genelde onunla gururlanır övünürüz. Bizde geçmiş Osmanlı ile eşdeğerdir, çünkü onun yüce değerleri vardır. İslam’ın inançlarımızın temsilcisidir. Onun için de yüreğimizde, zihnimizde yeri büyüktür. Hataları görülmez, sevapları hep öne geçer, olumsuzlukları örter. Zaferler bizi alır uçurur, üç kıtadaki hâkimiyet yenilgileri, hezimetleri götürür. Yahut da Cumhuriyetle birlikte yeni bir rejime geçinde belki ilk senelerde yeniyi yerleştirebilmek için geçmişle bağı kesen uygulamalar ağır basar. Fakat bazı işgüzarların elinde geçmişe düşmanlık yılmadan devam edip günümüze kadar gelir.
     Tarihte sevinçlerimiz ve üzüntülerimizden de öte değerler mevcuttur. Milletin çeşitli farklılaşmalara uğrasa da konuştuğu dili, edebiyatı, şiiri, türküsü, şarkısı, inançları, ülküsü birliğini oluşturur. Gönül erleri ve kahramanları hatta sıradan insanları bizi birbirimize bağlar. Bir de yaşadığı topraklar ve birbiriyle yakın ve uzak münasebetleri kurduğu devletler birbiriyle  bağı kuvvetlendirir.
     İnsanın her şeyi bilmesi tabii ki mümkün değildir. Bazı temel şeyleri bilse yeterlidir. En önemlisi ise insanın haddini bilmesidir. Yakın zamanda Osmanlının atası olarak Selçuklu değer kazanmaya başlamıştır. Türk milletinin gezindiği, yaşadığı coğrafyalar ve devletler önemlidir. Milattan önceden başlayarak onlarca devlet kurulmuştur. Çok uzağa gitmesek bile, Delhi Türk İmparatorluğu, Harzemşahlar, Karahanlılar, Altınorda, Akkoyunlular, Karakoyunlular, Safeviler, Kazan, Kırım daha nice devletler beylikler, emirlikler yeryüzünde hüküm sürmüş Türk Devletleridir. Bütün Orta Asya coğrafyası, şu an ki Moğolistan’dan, Kırgızistan, Kazakistan, Özbekistan, Tacikistan Kırım, Rusya’nın içinde olan bazı yerler, Çin’in bir kısmı ve Doğu Türkistan, ağırlıklı kuzeyi olmak üzere Hindistan ve İran’ın önemli yerleri, Irak, Suriye, Yemen Türk milliyetinin hâkim olduğu medeniyet kurduğu oralara hayat verdiği yerlerdir. Bahsetmediğimiz daha batı taraflarında topraklar ve devletler ne çoktur. Bunların tanımak, irtibatlanmak, bundan öte hiç değilse varlığını bilmek gerektir
      Ne kadar büyük bir aile olduğumuz meydandadır. Önümüzde birçok engeller olduğu da bir gerçek olmasına rağmen, birbirimizle yapacağımız işbirliği bizi daha güçlü yapar. Bu birliktelik, yeni yeni adımların atıldığını memnuniyetle gördüğümüz, her şeyin başı olan dil ile başlar ve kültür ile devam eder, iktisadi olarak perçinlenir. Ancak işbirliği için ciddi ve kalıcı adımlar atılmalıdır. Velhasıl Gaspıralı’nın çabası ve hayalleri gibi dilde, fikirde, işte birlik kılavuz olmalıdır.
Celil Altınbilek                                                           05.09.2018