~~Suriye’yi Fetheden Türkler/Tutuş Bey
Mısır’ı almak için harekete geçen Suriye Selçuklu Hükümdarı Atsız Bey’in ordusu Kahire önlerinde yapılan savaşta, Şii Fatımi Ordusu karşısında başarılı olamadı(1077). Atsız başkente geri döndü. Büyük Selçuklu imparatorluğu sultanı Melikşah, Suriye ve Filistin’de imparatorluğa tâbi bir devlet kurarak büyük fetih hareketlerine girişen emir Atsız’ı, gerek Kahire’deki başarısızlık sebebiyle, bu görevden alıp yerine kardeşi Tacüddevle Tutuş’ u atamaya karar verdi. Tutuş Bey’i 1078 yılında Atsız’ın yerine Suriye’ye emir olarak atadı, ancak Tutuş ile yaptığı yazışmalardan ve vezir Nizamülmülk’ ün ona desteğinden dolayı bu fikrinden vazgeçip Suriye ve Filistin’i tekrar Atsız Bey’e bıraktı, kuzey Suriye ve Haleb’i ise Tutuş’a verdi. Gence valisi olan Tutuş Bey Suriye’ye geldi ve önce sağlam bir kale olan Membiç’i fethetti.
Tehlikeyi savan ve tekrar güçlenen Fatımi Devleti, Suriye ve Filistin’i geri almak için güçlü bir orduyla harekete geçti. Filistin’i aldı, Şam-Dımaşk’ı kuşattı. Bu kalabalık ve güçlü ordu karşısında tutunamayacağını anlayan Atsız Bey, Halep civarında bulunan Tutuş Bey’den yardım istedi. Ona tabi olacağını şehri ona teslim edeceğini söyledi. Tutuş Bey yardıma gelince Fatımi ordusu kuşatmayı kaldırdı, geri döndü. Atsız Bey’in şehri teslim etmeye yanaşmayıp, orada hâkimiyetini sürdürmek istemesi sebebiyle, Tutuş, Atsız Beyi tutuklatıp hâl etti(1079).Oğuzların Kınık Boyundan olan ve yaptığı başarılı işler ve fetihler yapmış olan Atsız Bey müsamahalı ve adil biriydi.
Tutuş Bey kuşatma sebebiyle aç ve perişan hale gelen Şam halkının yaralarını sardı, yiyecek temin edildi, güvenlik sağlandı, yeni alanlar ziraata açıldı, bu durumun aynısı Atsız tarafından da diğer şehirlerde uygulanmıştı, böylece Türk Beylerinin hareket tarzında farklılık olmadığı ortaya çıkıyordu.Önce Kurlu Bey’ in Filistin’de kurduğu küçük Türkmen Beyliği, daha sonra da emir Atsız’ın Suriye ve Filistinkent ve kalelerini fethetmek suretiyle, sınırlarını genişlettiği Suriyeve Filistin Selçuklu Devleti, bu kez, Selçuklu hanedanına mensup olan Tutuş Bey’inhâkimiyetinegeçmiş ve böylece devlet yönetimi el değiştirmiş oldu.
Tutuş Bey, Türkiye Selçuklu Sultanı Süleymanşah ile mücadele edip onunla savaşmış, Hâkimiyet alanlarını güçlendirmek ve genişletmek için bu yörelerdeki fetihlere katılmış ve dirlik sahibi Türk Beyleriyle hem düşmanlık hem dostluk andlaşmaları ve mücadeleleri yapmıştır. 1087 yılındaki ittifak andlaşmasına göre,Sunni Abbasi Halifesine olan bağlılıktan ayrılıp Şii Fatımi Devletine bağlanılmasına karar verilmiştir. Böylece Büyük Selçuklu devletinin tam tersi bir dini bağlılık ortaya çıkmıştır. Bu durum Tutuş’un bağımsız bir devlet için ittifak anlayışı olarak yorumlanmalıdır. Bazı kaynaklar Tutuş’un bu andlaşmaya uymadığını da belirtmektedirler.
Süleymanşah’ı yendiği savaştan sonra Büyük Sultan Melikşah Ordusuyla birlikte Suriye’ye geldiğinde, Tutuş Bey’e bağlı Artuk Bey yorgun Melikşah’ın ordusuna saldırmayı teklif eder, fakat Tutuş, ben gölgesine sığındığım kardeşimin şeref ve haysiyetine gölge düşürmek istemem deyip bu teklifi reddeder.
“Tutuş, Trablusşam kuşatması sırasında, özellikle Türkmen Komutanlarından Aksungur ile anlaşmazlığadüşerek 1091 yılı sonlarına doğru Dımaşk’a çekilmişti. Bir yıl kadar herhangibir askeri harekâta girişmeyen Tutuş, 1092 yılı sonlarında, bu sıralarda Bağdat’ta bulunan sultan Melikşah’a itaat ve bağlılığını arz etmek amacıyla, Dımaşk’tan Bağdat’a hareket etti. Fakat Fırat ırmağı kıyısındaki Hît ilcesine eriştiği zaman “ Sultanın Bağdat’ta öldüğü” haberini aldı. Bunun üzerine artık Bağdat’a gitmekten vazgeçen Tutuş , “Büyük Selçuklu Devleti Sultanı Olma”planları yapmaya başladı.”Musul’u ele geçirdi(1093) Kuzey Irak, Suriye, Antakya Urfa hâkimiyetine aldı.
Melikşah’ın diğer oğulları da taht üzerinde hak iddia ediyorlardı. Tutuş, Büyük Selçuklu başkenti Isfahan’a doğru harekete geçti. Melikşah’ın oğlu Berkyaruk, Rey ve Hemedan’a hâkim olup güçlenmişti. Tutuş hizmetindeki önemli komutanlar Aksungur ve Bozan, Berkyaruk’un tarafına geçince, kuvvetten düşen Tutuş yürüyüşten vazgeçip Haleb’e geri döndü(1093).
Çok ilgi çekici bir şekilde birçok macerayla Berkyaruk Büyük Selçuklu tahtına oturdu ve gücünü sağlamlaştırdı. Tutuş tekrar Isfahan’a tahta geçmek için yürüdü, 1095 yılında Rey civarındaki Taşlı köyü düzlüğünde Tutuş ve Berkyaruk’a ait iki Türk ordusu karşı karşıya geldi, Tutuş yenildi ve bu yenilgi sonrasında hayatı son buldu.
Melikşah tarafından Suriye’nin fethini tamamlaması için gönderilen Tutuş Bey’in hayatı hep mücadele içinde geçmiştir. Arap Emiri Müslim’i ırki politika izlediği için huzurundan kovmuş, ülkesinin ve insanlarının refah ve mutluluğunu ataları ve çağdaşları gibi öncelikli görmüştür. Sert bir mizaca sahip olmuş ve ihanetleri affetmemiş, sert bir şekilde cezalandırmıştır. Emri altındaki komutanlara ve zaman zaman kent halklarını sert tutum gösterip cezalandırması sebebiyle, terk edilmiş ve büyük hedeflerini gerçekleştirmekte başarısız olmuştur.
Suriye, Filistin, İran, Azerbaycan, Anadolu ve etraftaki ülke ve topraklar için mücadele eden Türk Beyleri kendi içlerinde de çokça birbirleriyle üstünlük kavgası yapmışlardır. Tutuş Bey, Suriye topraklarında Türk hâkimiyetini perçinlemiş, ölümüne kadar Büyük Selçuklu Sultanı Melikşah’a bağlı kaldığı belirtilmiştir. Atsız, Tutuş, Afşin, Aksungur, Artuk gibi Türk Beyleri yeni yerler fethederek gah devlet kurmuş, gah diğerlerine bağlı olarak dirlikler elde etmişler fakat Türk töresine ve ülküsüne uygun hareket etmişlerdir.
Suriye 1920 yılına kadar,hazırlık safhasıyla birlikte yaklaşık bin yıl, Türk toprağı olarak kalmış olup, birçok yabancı güç burada hak iddia etmekte ise de, buradaki Türkmenler, her türlü zorluğa rağmen Türk varlığını sürdürmektedirler.
Celil Altınbilek 16.04.2018