Celil ALTINBİLEK

Celil ALTINBİLEK

[email protected]

MUHARREM ON

22 Ekim 2014 - 14:50

MUHARREM ON

Her yeninin gelişi, eskini gidişi demek değildir. Eski adet ve gelenekler, ölçü ve birimler, bazı değerler resmi olarak değişse de, Halkın özünde benimsediği duygu ve düşünüşler yaşamaya devam eder.

 İsmini, Dünyanın yörüngesinde dönen takvimden alan eski zaman dilimi olan Muharrem Ay’ı bunlardan biridir ve hicri yılbaşının başlayışıdır*. Muharreminin 10’ nu yalnız milletimizin gönlünde ve dilinde değil bütün Müslümanlarca önem arz etmektedir. 

Kerbela’da , Muharremin On’unda, Hz. Muhammed’in torunu, Hz. Ali’nin oğlu olan Hz. Hüseyin’in şehit edilişi, gönüllerde hüzünle yer tutmuştur.

Muharrem denilince, muaviye’nin oğlu Yezid ismi halkın dilinde asırlardır kara bir leke gibi kalmıştır. Bu, bir iktidar ve güç hırsıdır ki neler yaptırmaz. Ordusuyla birlikte bu sayının 22 binleri bulduğu söyleniyor, karşısında 72 kişi olduğu rivayet edilen Hz Hüseyin’le karşı karşıya geliş, aslı ise karşı karşıya geliş değil bir imha planıdır bu… O mübarek aileyi yok etmeye yöneliş.

 Sayıca ve kuvvetçe üstün düşmana karşı, açlık ve susuzluk içinde ok ve kılıç yağmuru altında karşı koyuş ve hicri 10 muharrem 680 Cuma günü şehitlik makamı.

 Bu acı olay Alevi-Şii-Sünni, bütün Müslümanlar nezdinde bir matem günü olmuştur.

Eski edebiyatımızda bu olay esaslı bir şekilde işlenmiştir. Büyük şairimiz Fuzuli de Saadete Ermişlerin Bahçesi isimli eserinde bu olayı destansı bir şekilde anlatır;

“Mah-ı Muharrem oldu meserret(sevinç) haramdır

Matem bugün şeriata ihtiramdır.(saygı)”

 

 Şad olmasın bu vakıadan şad olan gönül

Bir dem bela ve gusseden(keder) azad olan gönül*

 Halkın zihninde de bu edebiyat yer etmeyi bilmiş ve mısralar mırıldanmışlardır. babam Hakkı Altınbilek de Kerbela’ya ilişkin ezberden şöyle fısıldamıştı;

“Hüseyin indi atından sahra yı Kerbela’ya

Cibril git haber ve Muhammed Mustafa’ya”

 Millet olarak yaşayışımızda bu ayın akisleri yer tutmaya devam etmektedir.  O kuşatma esnasında bütün erzakın toplayıp aşure yapılması gibi, memleketimizde yüzyıllardır bu ayda aşure yapılıp dağıtılması, özellikle bu ayın On’unda şehit olan bu kişilere hürmeten yeni bir şey alınmaması, fazla su içilmemesi, çok neşeli ve keyfi faaliyetlerden kaçınılması o matem gününün hatırasına hürmet edilmesindendir.

Zalimin ve zulmün gün gelir veyahut çoğu zaman olduğu gibi, kudreti fazla sayıları üstün olabilir, lakin doğrunun ve hakkın yanında olan bir avuç inançlının mücadelesi, şehitliği de göze alarak bitmeyecek ve devam edecektir

Celil Altınbilek                                                                                       21.10.2014

 

 

Bu sene 10 Muharrem 25 Ekim tarihine, 10 Muharrem: 3 Kasım 2014 tarihine denk gelmektedir.

 

 

 

 

 

 

Reklam