Kitaplar ve Kütüphaneler
İnsanlar işlerine yarayacak, kıymetli olan bilgiyi kalıcı kılmak ve bir sonraya ulaştırmak için çabaladılar. Bunun içinde taşların üzerinde başlayan macera kitaplara kadar ulaştı.
Teknolojik gelişmelerle birlikte bilişim ve iletişim çok ilerledi. Artık kitap basmak ve bilgiyi temin etmek çok kolaylaştı.
İlkokula giderken Muradiye Camiinin yanındaki çocuk kütüphanesine arkadaşlarımla gittiğim zamanlar o küçük samimi mekân hala zihnimde canlanır.
Günümüzde bilgiye ulaşmanın şekilleri de değişti. Gazeteler ve televizyonlar varlıklarını korumaya devam ettirmekle birlikte, bilgisayarlar, telefonlar ve sosyal ağlar gittikçe ağırlığını hissettirmekte.
Her şeyi bilmeyi, her şeye yetişmeye çalışan insanın tercihleri de değişmekte. İnsanoğlu her tarafa ulaşmaya çalışırken, zamanı kendine yetiştirememektedir. İnsanların ihtiyaçları ve istekleri de artmakta, bu koşturmacalarda, uzun okumalara vakit ayırmamaktalar.
Çok çeşitli, benzer veya birbirine zıt bilgi, kitap ve veri ortalıkta birbirine karışmakta. Belirli bir kısım güçlü medyanın yönlendirilmesine maruz kalabilmekte. Topluluklar belirli ve istenilen şekilde kanalize edilebilmektedir. Maalesef bu yönlendirmeler bilgi, kitap ve ilim üzerinden olmamakta, algı yönetimiyle meydana gelmektedir.
Kitapların kalesi olan kütüphaneler ve kitap sanayisinin de önümüzdeki dönemlerde, hayatımız gibi yeni değişikliklere uğraması kaçınılmazdır. Bilişimin gücüyle insanlık çok daha ileriye gidecek gelişecektir. Yürümeye yeni başlayan çocuklar, oyuncak olarak ellerine tabletler telefonlar alıyorlar. Gençler zamanlarını bilgisayarlarla, oyunlarla geçiriyorlar. İstikametin ve hedeflerin ne olması konusunda, gerekli araştırmaları ve düzenlemeleri yapmak ilgili kurumlara ve devlete düşmektedir.
Sorunların aşılması veya yeni sorunların oluşmadan önlenmesi için de donanımlı olmak gerekir. Bu durumda okumanın, araştırmanın, fikir yürütmenin önemini daha keskin ortaya koymaktadır.
Cemiyetin, kütüphanelerdeki kitaplar misali yan yana hoşgörülü ve hür fikirli olması ne güzeldir.
Celil Altınbilek 20.02.2017