Tarihimizde bazı olaylar çok önemli neticelere yol açmıştır. Sultan II. Abdülhamit tarafından çıkarılmış bir kararname ile kurulmuş olan ve bir taraftan Osmanlı, diğer taraftan Türkiye'de alacaklı Avrupalı ülkeler temsilcilerinden oluşan bir yönetim kurulu eliyle yönetilen, “Osmanlı Dış Borçları” nın bir plan içinde ödenmesini teminen kurulmuş olan. Osmanlı Hazinesinden tahsis edilmiş gelir kaynaklarını kullanan, Karma Komisyon'a, Düyun-u Umumiye Meclisi denilmiştir. Bu meclisin yönettiği karma nitelikteki teşkilata da Düyun-u Umumiye İdaresi denir.*(1)
1853 Kırım savaşıyla birlikte iktisadi darboğaza giren Osmanlı Devleti 1854 yılında ilk dış borçlanmasını almış fakat ekonomisinde bir düzelme olmamış halkın Nedimof dediği Mahmud Nedim Paşa zamanında Devlet, 1875 yılında borçlarını ödeyemiyerek iflasını istemişti.
Rusya ile yapılan 1877 Rus savaşı yine dış borç alınarak finanse edilmiş, 1880 yılı sonlarına doğru dış borçlar ve faizleri dâhil toplam 252 milyon Osmanlı Altınına ulaşmıştı. Ödenmesi güç olan bu borç, Avrupalı borç temini sağlayan devletlerin iç müdahalelerinde bulunmaya kalkışmaları sonucunda Osmanlı imparatorluğuna borçların yeniden ödenmesi için 3 Ekim 1880’ de bir nota vermişti. Yapılan çalışmalar yaklaşık olarak bir buçuk yıl kadar sürdü. Sonuç hükümdara sunuldu ve çalışmalar bir ferman ile tasvib edildi. Kararname muharrem ayında yürürlüğe girdi. Sonradan da adı Muharrem Kararnamesi olarak bilindi buna göre:
Bütün dış borç, alacaklıların kuracağı Düyun-u Umumiye ‘ye bırakılacaktı. Bu idare Osmanlının iç ve dış borcunu yönetecekti. İngiliz, Fransız, Alman, İtalyan ve Avusturya – Macaristan temsilcilerinin yanı sıra Osmanlı devletine temsilen 2 üye de bu idarede bulunacaktı. Osmanlı maliyesinin gelir kaynakları arasında Tuz ve tütün tekelleri, damga resmi, balıkçılık ve alkollü içeceklerden alınan vergiler, ham ipekten alınan öşür vergisi, Doğu Rumeli vilayetinin ödediği yıllık vergi, Düyun-u Umumiye İdaresi adı verilen yabancı alacaklılar tarafından yönetilecek olan bu yeni kuruma teslim ediliyordu.*(2)
Komisyonun Kararnâme gereğince Düyûn-ı Umûmiyye İdaresi tütün öşrünü tekelini -, 27 Mayıs 1883’te kurulan Osmanlı Devleti Tütünleri Müşterekülmenfaa Reji Şirketi’ne devretti. Her türlü tütün üretimi, işlenmesi ve satışı bu şirkete verildi. 1883-1884’te Regie Cointeresse de Tabacs de I’Empire Ottoman adlı özel bir Fransız-Avusturya (Alman) şirketine devretmesi Osmanlı İmparatorluğu’nda yetişen tütün ekiminin düzenlenmesi, satın alınması ve işlenmesi Regie’ye ait olmuştu. Şirket 1914 yılına kadar otuz milyon altın Türk lirası kar elde etti. Yabancılar 1873 Tütün Yasası ile Osmanlı topraklarında tütün fabrikası işletmeye başlamışlardı. Regie tütün tekelini Osmanlı’nın son dönemleri ile Cumhuriyet’in ilk yıllarında elinde tutmuştu.
Türk Devletinin birçok kıymetli ve gelir getiren kurumu, adeta bir havuz içinde toplanmış, bünyesini ve gelirlerini yabancı alacaklılar, büyük bir iştahla yemişlerdi
1928 anlaşmasına göre Türkiye Cumhuriyeti hükümeti, Osmanlı genel borçlarından 1912 öncesi kısmının % 62’sini, bu tarihten sonraki kısmının da % 76’sını ödemeyi kabul etti.
Düyûn-ı Umûmiyye İdaresi âdeta devlet içinde devlet hüviyetini kazanmıştı. Bu teşkilât kurulmadan önce alınan borçlar daha çok saray, konak ve köşk inşaatlarında harcanmıştı.
Bu idarenin icrası, yabancı özel şirketlerin elindeydi. O zaman da mevcut kaynaklarımız işletildi, fakat gelirleri başkaları elde etti. Kazanç onlara, zahmeti bize kaldı.
Celil Altınbilek
25.02.2021
Kaynaklar
İslam Ansiklopedisi
1-Bedri Gürsoy) İst.Ünv. İktisat Fak.Yayını. Cihat Baban Armağanı 1984
2- Sezer Yasin Güneş* Düyun-u Umumiye’nin Kuruluşuna Giden Süreçte Osmanlı Devleti Dış Borçları. Academia.edu
FACEBOOK YORUMLAR