~~Dünyada Güç Mücadelesi
Bizim inancımızda beyazın siyaha, sarının beyaz olana, insanın insana üstünlüğü yok derler. Elbette yoktur. Fakat bir millet gerçeği vardır ki, insanlar topluluk halinde yaşarlar ve onların ve ülkelerin sınırları vardır. Bu sınırlar onları ileri iter veya savunmada bırakır. Yeryüzünde üstün olmak isteyen, hedefleri olan ülkeler ve milletler vardır. Dünyaya hâkim olmanın ise, pek çok yolu vardır.
Çin Devleti 2013 senesinde başlattığı “ bir kuşak bir yol projesi” ile dünya üzerindeki dengeleri değiştirmeyi hedeflemektedir. Miyarlarca doları bulan bütçeler ile yollar inşa edip, pek çok ülkeyle işbirliği içinde, Asya’dan başlayan yatırımlar yaparak, ticari ilişkilerde bulunarak, deniz yollarına alternatif yollar inşa ederek, Avrupa, Ortadoğu ve Afrika’ya kolayca ulaşmayı ve kalıcı olmayı hedeflemektedir. Ekonomik güç kazanıp, çeşitli ülkelerle işbirliği halinde, konumunu güçlendirip, dünya hâkimiyetini ele geçirmek istemektedir. Bunları yaparken de işin propaganda cephesini ihmal etmeyip, ilgili ülkelerin refahını arttıracağı söylemlerinde bulunmaktadır. Ancak Çin’in kendi içindeki gelir dağılımı ve insanlarının kötü hali meydandadır. İçeride bile bu adaletsiz duruma yoğun tepkiler verilmektedir. Ayrıca Çin, bölgede Rusya, Hindistan ve Japonya gibi güçlü ve rakip olacak ülkelerle komşudur.
Zamanında Rusya’yı dengelemek ve kolay gelir elde etme için, Çin’e sermaye akışıyla, yatırımlar ve teknoloji transferleri yapılmıştı. Bu durumu iyi değerlendiren Çin gittikçe büyüdü ve güçlü duruma yükseldi. SonrasındaAmerika, kendini geçeceğini düşündüğü için Çin’e karşı hem karadan hem denizden çevreleme planlar yaptı. Çin, ithal ve ihraç ettiği ürünlerin büyük bir kısmını deniz taşımacılığı yoluyla yapmaktaydı. ABD, onu durdurmak için deniz yolunu ablukaya almayı ön görüyordu. Bu hamlelere karşılık Çin bu karayolu projesini hayata geçirdi.
Deniz yollarının önemi ve ablukaya alınması ne kadar önemli olduğu konusunda aklımıza hemen Kıbrıs gelmektedir. Stratejik bir noktada olan Kıbrıs’a sahip çıkmak ve orada taviz vermemek ve Kıbrıs Türk Devleti’nin bağımsızlığı bizim gücümüzdür.
Çin malları, Çin işgücü ve yatırımları hedef ülkelere istila derecesinde girmiştir. 2016 yılında komşu ülke Kazakistan’da, topraklarının yabancı –Çinli çiftçilere 25 yıllığına kiralanmasını öngören toprak reformu, yoğun protestolar sonucunda hükümet tarafından askıya alınmıştır.
Eski zamanlarda dünya üzerinde Asya’nın siyasi ve ekonomik üstünlüğü vardı. İpek yolu dünya ticaretinde mühim bir yere sahipti. Ümit Burnunun keşfi, deniz üzerinde hâkimiyeti, güçlü filoları ve sömürgecilikle Avrupalılar dünya hâkimiyetini ele geçirdiler. Batı Dünyası bu denizlerdeki üstünlüğünü elden bırakmak istememektedir.
Yakın zamanlarda Avrupa’nın, Amerika ile olan ilişkilerinde bir kırılma yaşamakta ve bu projelere destek vermektedir. Son olarak İtalya bir kuşak bir yol projesine dâhil olacağını ilan etmiştir.
Çin Devletinin, Avrupa, Ortadoğu ve Afrika’ya ulaşmak için birkaç farklı yol projesi olsa da en güvenilir ve önemlisi orta koridor olduğu görülmektedir. Orayı Türklerden uzaklaştırmak, Çinlileştirmek mühim hedefleri arasındadır. Projenin başarısı Uygur Eyaletine ve Türklere bağlı olduğu görülmektedir. Şu ana kadar ki Çin uygulamaları ise baskıcı, zulüm üzerine ve kabul edilemez niteliktedir. Türk devletinin insani ve koruyucu bir Uygur Türklüğü politikasını uygulaması ile bölgede barışçı ilişkilerde bulunması herkesin yararına olacaktır.
Celil Altınbilek 29.04.2019