Yıpranmayan ve Eskimeyen
Yıpranmayan ve eskimiyene selam olsun.” Bir medeniyette o medeniyete sahip kişiler ve bilhassa gençler saadetlerini, huzur ve mutluluklarını kendi medeniyetleri içerisinde kalarak bulabiliyorlarsa bu medeniyet zindedir, sağlam ve teminat altındadır.”*
Geçmişiyle övünmek güzeldir, fakat üzerine yeni bir şey koyamazsan, bu övünç ne kadar değerli kalır? Tanıdık bir Amcamız vardır. Övünür, atar, tutar durur, hep geçmişini anlatır. Hayatını gücü kuvvetiyle yaşamış biridir. Şimdi bile gücüyle dünyaları yıkabileciğini düşünür. Elbette bu duygu güzeldir fakat hayalden ibarettir. İşin aslı, onun yaşı da pek ilerlemiş, gücü ve takati pek kalmamıştır, zihnindeki güç onu uçurur, fakat ufak bir rüzgâr yere çalar, pek de zayıf ve hasta vaziyettedir. İnsan kendisine bakıp, kendini bilmelidir. İnsanlar yıpranır, sonsuz değildir. İnsanlık macerası, sonunda, ancak başka bir yerde ve başka şekilde devam edebilir.
Medeniyetler de değişime uğrar, yenilenmeye ve gelişmeye ihtiyaçları vardır. Mensupları “huzur ve mutluluklarını ve geleceklerini medeniyetleri içinde kalarak değil de, kendi medeniyetlerinin dışına çıkarak başka yerlerde ve meşru olmayan yollarda arıyor ve bulmaya çalışıyorlarsa, bu medeniyet o ölçüde eskimiş ve yıpranmıştır.”*
Biz eski ve hacimli bir medeniyete sahip bir milletiz. Medeniyetlerin ayakta kalması ve devamlı olması yenilenmesi, değişime ayak uydurmasıyla ilgilidir. Ancak insanların sonsuzluğu mümkün değildir. İnsanoğlu bir zaman sonra yok olur gider. İnancımıza göre de yıpranmayan, eskimiyen ve daim olan, ancak Yaradandır, Onun istediği ve emrettiği yerde, yeni hayat ve sonsuzluk devam eder. Hüküm, ancak O’nundur.
Celil Altınbilek
19.10.2021
*Ali Murat Daryal. Medeniyetler ve Mesajları. Seyran. İstanbul.1997
FACEBOOK YORUMLAR