Aşure ve Muharrem Ay’ı
Muharrem ayı, eski zamanların yılbaşısı olarak kullanılırdı. Bu ay aynı zamanda, Hz Peygamberin torunu Hüseyin ve etrafının on muharremde katledişi zamanıydı. Cemiyette derin izler bırakan bu ayda, pek çok şiirler, sözler söylendi, günümüze ulaştı. Şimdi Süheyl Ünver hocamızın “Aşure”* isimli hoş yazısını bu ayın hürmetine paylaşıyoruz:
“Her hicret senesinin ilk ayı Muharremin onunda Nuh’un gemisi Cudi dağına oturur. Gemideki insanlar, hayvanlar ve kuşlar acıkmıştır.
Nuh peygamber aşçısını çağırır. Acıktık yemek hazırla der. Aşçı yemek yapacak kadar yitecek kalmadı, biraz nohud ve buğday, pek az fasulye, azıcık bakla ve diğer şeylerden birer parça var, deyince Nuh: o halde hepsini karıştır, tatlı ve tuzlu ne varsa bir yemek yap emrini verir.
İşte aşure efsanesi böyle söylenir ve bu hâlâ şarkta bir anane olarak çok güzel taraflarıyla yaşamaktadır.
Rumeli’nde Muharremin onuna kadar yiyeceklerini azaltarak, çok şu içmekten ve ağır yemekten çekinirler. Hazreti Hüseyin’in Kerbela’da aç susuz bırakılarak şehid edildiğinden orta şarkta Şiiler kadar olmasa bile Ehl’i Beyt’i seven Hanefi Müslümanlar his edilmeyerek açığa vurmadıkları bir matem havası içinde on günü geçirirler. Bu bir nevi oruç sayıldığından, onuncu günden sonra aşure pişirilerek mateme son verilir.
Bu cihetle, Muharreme halk aşure ayı ismini verir. İstanbul’da muharremin onundan sonra herhangi bir günde pişirdiklerini komşularına, yakınlarına, civar fakirlerine taslar ve kâseler içinde hediye ederler. Evlerine gelen misafirlere de bundan ikram ederler. Uzak yerlere testiler, güğümler içinde gönderirler. Ayrıca aşureciler vardır. Sırf bunu satarlar. Hâlâ muhallebicilerde her zaman bu aşure bulunur. İşte ananesi de böyle.”
Üstadın elli küsur sene önce yazdığı, mazisi binlerce sene önceye giden, birbirimizle dayanışmayı, yaşayış ve inanç geleneklerimizi anlatan uygulamalar benzer şekilde devam etmektedir.
Celil Altınbilek
26.07.2023
Süheyl Ünver. Kırkambar. Türk kadınları Kültür Derneği. 1972
FACEBOOK YORUMLAR