Burcu BOLAKAN

Burcu BOLAKAN

[email protected]

Bursa İşgalinden Kurtuluşa 8 Temmuz 1920-11 Eylül 1922

09 Eylül 2024 - 14:29 - Güncelleme: 10 Eylül 2024 - 09:49

Bursa İşgalinden Kurtuluşa 8 Temmuz 1920-11 Eylül 1922
 
Yunanlılar İzmir’i işgal ettiğinde Bursa halkı büyük bir panik yaşar. İzmir’den gönderilen Türk askerleri sefalet ve perişanlık içindedir. Büyük felâketler karşısında insanların içlerine düştükleri bunalımlı günler yaşanmaktadır. İnsanlar ızdırap içinde kurtuluş ümidi ile kahrolmaktadır. Bursa halkı yakın bir zamanda yeniden bir savaşın patlak vereceğini ve bu savaşın da ölüm kalım savaşı olarak tarihe geçeceğini düşünmektedir. Bir millet ya yok olacaktır ya da küllerinden yeniden doğacaktır. İnsanlar kendilerini yakacak olan ateşe her an girebileceklerinin farkındadır.

Bursa’da Reddi İlhak Kuruluşu, Müdâfaay-i Hukuk, Avcılar kulübü kurulmuş ve Bursa’nın savunulması ve kurtarılması için çalışan fedakâr insanlarla güçlenmiştir. Bursa’da oluşturulan bu kuruluşlar sayesinde halk örgütlenebilmiştir. Bursa yiğitlerinden oluşan gönüllü birlikler Yunanlılar üzerine -İzmir’e- gönderilmiştir.

İstanbul Hükümeti İngilizlerle iş birliği hâlindedir. Mustafa Kemâl Paşa’nın ordudan ilişiği kesilmiştir. Vatanını, toprağını ve milletini seven her insan gibi Bursa halkı da Mustafa Kemal ve Heyeti Temsiliye’ye gönül vermiştir. Bu durum birçok insanın bildiği gibi İngilizleri paniğe sürüklemiştir. İngilizler İstanbul Hükümeti tarafından destek almaktadır. Bursa halkına gözdağı vermek isteyen İngilizler Haziran 1920 yılında Mudanya’ya bir çıkarma yaparlar ve yürüyüş yapmaya kalkışırlar. Bu sırada padişahın iradesi açıklanmıştır; Mustafa Kemâl ve arkadaşları dinsizlikle suçlanıyor ve askerliğin kaldırıldığı bildiriliyordur. Sanki kolay bir işmiş gibi işgal atındaki Bursa’da yaşayan insanlara işlerine ve güçlerine devam etmeleri tavsiye edilmiştir. Mudanya’ya çıkarma yapan düşman askerleriyle çatışma yaşanır.

Yunanlılar Karacabey tarafından Bursa'ya girmiştir. Askeri mühimmat eksikliği, köylerde tutunan Rum çetecilerin Yunanlılara destek vermesi, padişahın düşmana karşı koymayın şeklindeki beyanının Türk askeri üzerinde panik yaratması sebebiyle Yunan askerleri Bursa içlerine kadar ilerler. Bursa’da yaşayan Rumlar ve Yahudiler Yunanlıları sevinç içinde karşılarken padişahın karşı koymayın emri üzerine ve Kuvayı Milliye direnişinin kendi çıkarlarıyla çatışan birtakım insanlar da bu işgale seviniyordur.


Bursa işgali sırasında vatansever ve kurtuluş için mücadele eden, önemli görevlerde bulunan insanlar tutuklanmıştır. Tutuklanan insanlar Yunanistan’a gönderilmiştir. Haberleşmede kısıtlamalar olduğu gibi gazetelerin Bursa’ya girmesi engellenir. Sansürcü subaylar tarafından kitaplar ve belgeler incelenmekte ve eğer sansürcü subaylar izin verirse şehre girmektedir. Halkın sahip olduğu taşınır ve taşınmaz malları tespit için uyguladıkları birtakım düzenler vardır ki bunları gerektiğinde o kişilerin mal varlığına el koyabilmek için yapmışlardır. Yakıp yıkma taraftarı değilmişler gibi gösterip Bursa halkına medeniyet ve kültürü getirdikleri izlenimi yaratmaya çalışırlar. Kuvayı Milliye ile çıkar çatışması yaşayan insanlar da padişahın ‘mücadeleye destek verilmemesi’ beyanını bahane edip Yunanlıların Bursa’ya girmesinden memnuniyet duymaktadır. Osmangazi Türbesi’ne tekme atılıp kurşun sıkılmıştır, belediye binasının kapısı bombalanır.

Bursa’nın köylerinde insanlara akla gelmeyecek zulümler yapılır. Malları yağmalanır, insanlar aşağılanır, işkence edilerek öldürülür. Bursa’da özellikle Kütahya-Eskişehir Savaşı sırasında Yunanlıların yaptığı zulmün dehşeti artar.

Bursa köylerinde insanlar acımasızca öldürülür. Hatta öyle bir raddeye gelmiştir ki seksen yaşındaki insanlar dahi yapılan zulümlerden kurtulamamıştır. Küçük çocuklara, kadınlara erkeklerin gözleri önünde defalarca tecavüz edilir, köyler yağmalanır, köylünün elindeki avcundaki her şey alınır. Korkunç şekilde öldürülürler. Bazı köylerden geçerken yıkıntılar arasından yükselen çürümüş ya da yanmış insan etinin kokusuna dayanmak mümkün olmaz. Askerler burunlarını tıkamak zorunda kalırlar. Bu zulümlerden kaçabilenler de sakatlanmıştır ya da bir yerlerde dehşet içinde beklemektedir. Köprü altlarına, ağaçların üzerine, kuytu yerlere düşmandan korunmak için sığınmış insanlar görülür. İnsanların başına kızgın sacayakları geçirirler, kulaklarını keser, gözlerini oyarlar. Tüm bu zulümlerden kaçabilen insanlar dağlık alanlara çıkmış, buralarda kendilerini korumaya çalışmıştır fakat sayıları azdır. İznik Tacir köyü bu anlamda örnek gösterilebilir, dağlık bir alanda kurulan bir köydür. İznik içinden ve daha alçak kısımlardaki köylerde yaşayan insanlar Tacir köyüne çıkarak burada yaşayan Türk kardeşlerine sığınmışlardır.

Kahraman Türk ordusu Bursa’ya girdiğinde Bursa halkı bunu sevinç gözyaşlarıyla kutlamıştır. İnsanlar yaralarını nasıl saracaklarını düşünürken ciddi anlamda yıkılmış, tahrip olmuş bir Bursa vardır.

Bunların hepsi tarihi kayıtlara geçmiştir. Hatta çok daha kötü, ne ahlâka ne insanlığa sığmayan büyük zulümler yaşanmıştır. Onları yazmaya elim varmadı. İsterseniz yayımlanmış olan pek çok kaynağa ulaşabilir, okuyabilirsiniz. Hatta bu kaynaklarda öldürülen insanların isimleri ve köyleri de bulabilirsiniz.

Yazı yaşanılan zulümleri hatırlatma mahiyeti taşımaktadır. 

11 Eylül 1922 Bursa'nın düşman çizmesi altında ezilmekten kurtulduğu gündür. Kutlu Olsun.

Saygılarımla