TAHLİL/ABDURRAHMAN PALA
“Milli Mücadele’de Manisa”
Tarihçi- Gazeteci- Yazar Naci Yengin kardeşimiz Manisa’nın kültür sanat alanındaki nabzını da tutuyor.
Pandemi dolayısıyla ara verilen Manisa’da Kültür Sanat hareketlerini yeniden başlatmış.
Geçtiğimiz günlerde davet aldım ve İl Kültür Müdürlüğü’nün konferans salonunda bu araştırmayı yapan iki hocamızı dinlemek şerefine erdim.
Prof. Dr. Nurettin Gülmez ve Doç. Dr. Necdet Bilgi uzun emekler sonucu meydana getirdikleri ve Manisa Büyükşehir Belediyesi tarafından basılan “Milli Mücadele’de Manisa” araştırması ile ilgili sohbet ettiler.
Elit bir katılımı gözlediğim salonda Manisa’mızın entelektüel şahsiyetleri ile de tanışmış oldum.
4 ciltten oluşmuş olan çalışma daha çok akademik çevrelere ve araştırmacılara hitap ediyor olsa da yapılmış olması ve belediye başkanı tarafından desteklenmiş olması dolayısıyla de anlamlı.
Emeği geçenleri kutlamam lazım.
Katkı olması dolayısıyla ben de bazı notları eklemek isterim.
Kıbrıslı işadamı Asil Nadir Günaydın gazetesini satın aldığı zaman onu patron vekili ve tek yetkili olarak kurumların başına getirmişti. Kendisini o zaman tanıdım. Ama o benim ilçemde kaymakamlık yapmış nereden bileyim.
Beyefendi, devlet terbiyesi görmüş bir üstün şahsiyet idi.
Emniyet Genel Müdürlüğü de yapmış emekli Vali Fahri Görgülü.
Maiyyet memurluğundan sonra Kaymakam olarak Fahri Görgülü’nün ilk görev yaptığı ilçe Saruhanlı.
Ve Saruhanlı’ya geldiğinde Fahri Görgülü Saruhanlı ve çevresindeki milli mücadeleyi konu eden bir risale hazırlamış. Mehmet Işık kardeşimizin Saruhanlı İlçe Milli Eğitim Müdürü olduğu yıllarda tek sayı olarak çıkarılan “Saruhanbey” dergisine tam iktibas ederek yayınladığı bu risale bölgedeki milli mücadeleyi anlatıyor.
Risale “Anneme” diye başlıyor. Ona ithaf etmiş. Basım yılı da 1966 İzmir’deki Karınca matbaası basmış.
Fahri Görgülü kurtuluş günü ve Yunanlıların İzmir’e ücret karşılığı (İngilizler tarafından vaadedilen) çıktıkları konusundaki iddialar için de Genelkurmay ile yazışmış oradaki belgelerden bu bilgileri teyit etmeye çalışmış.
Genelkurmay yazısında Yunanlıların gelişinin “Paris Sulh Konferansı” neticesinde olduğunu beyan ederek ücret konusunu reddetmiştir.
Saruhanlı küçük bir köy, Yılmaz mahallesi (Tatar) o dernekleri kurulmaya başlayınca zaman daha büyük bir yerleşim alanıymış Tatar’ın 100 civarında nüfusu olduğu söyleniyor. Manisa’da İstihlası Vatan derneği kurulunca, Dereköylü Mehmet Bey de Adiloba, Paşaköy,Koyuncu, Hacırahmanlı, Nuriye ve Tepecik köyleri ekseninde bir cephe kuruyor.
Arap Apti, Hafız bey,Karaosmanzade Osman bey, Kulağı kesik Abdurrahman gibi yüzler milli mücadelenin köylerdeki hareketini disipline ediyorlar.
Karaağaçlı azınlıkların özellikle Ermenilerin yaşadığı bir köy. Yunanlılar harekat merkezini burada kuruyor ve istihkam mevzilerinden Hacırahmanlı ve Tatar’a Adiloba’ya saldırılarını buradan yapıyor. (Halen Hacırahmanlı’da camideki şarapnel mermisi Karaağaçlı’dan tam Cuma namazı kılınırken atılmış)
Yunanlılar işgalden sonra halkın durumdan memnun olduğunu dünya medyasına göstermek istese de bir süre sonra toplanmalara ve Cuma namazlarının kılınmasına göz yummuşlar.
Anlatılan bir vakıa var ki benim yüreğimi dağlar.
Köylerin birinde herkes Cuma namazı için camiye gittiğinde yunan askerleri evlere dağılır ve kadınlarımıza kızlarımıza tecavüz ederlermiş. Kadınlardan biri birgün bir erkeği kenara çekip durumu anlatmış. Daha sonra da o köyde Cuma namazı nöbetle kılınmaya başlanmış.
Hüsnüyadis (Vali ve Mutasarrıf) konusunda ilk yazıyı yazan Hergün gazetesindeki genel yayın yönetmenim ve cezaevi arkadaşım Necdet Sevinç’e rabbimden rahmet diliyorum.
Keşke birinci ağızdan Milli Mücadele’mizi anlatanlar ve onları aktaranlarımız olsaydı.
FACEBOOK YORUMLAR