YILMAZ SOYYER DE GİTTİ

YILMAZ SOYYER DE GİTTİ

Şairdi, din sosyologuydu.
Süleyman Demirel Üniversitesinde doçentti.
Sıradan bir bilim adamı değildi.
Sorar, sorgular ve sarsıcı fikirler söylerdi.
Yazdığı okunur, söylediği dinlenirdi.
İlahiyat okumuştu.
Koyu bir dindarlık ikliminde yetişmişti.
Hayatı bu din anlayışını sorgulamakla geçti.
Epeyce değişti ve değiştiğini açık açık yazdı.
Sünniliğin dar kalıplarını eleştirdi.
Son yıllardaki dindarlığın siyasi yansımalarını daha ağır eleştirdi.
Bunda felsefeye merakı ve seçtiği alan da etkili oldu.
Alevi Bektaşi inanışını çalışmıştı.
Bu alanı en iyi bilenler arasındaydı.
Aleviliğin lügatini yazdı.
Yazdığı iki romandan biri de bu konudaydı.
Her zaman şair mizacının etkisindeydi.
Keskin ve netti.
Ne düşünüyorsa bütün açıklığıyla yazdı, söyledi.
Bunu yapmak başa işler getirirdi.
Namuslu bir aydın olmanın çilelerine katlandı.
Daha yazacağı çok şey vardi, biliyorum.
Ne çare kalbi bu kadar dayanabildi.
Kalbi olan adamdı ve kalbine yenildi.
Sevgili Yılmaz'ın aziz rûhu şâd olsun!