YILDIZ KENTER DE GİTTİ
Çok yönlü bir sanatkârdı.
Büyük sanatkârdı.
Edebiyat zevki edinmeden tiyatro yapılmayacağını bilenlerdendi.
Kültürün merkezinde edebiyat vardı.
Ve piyes de bir edebî metin olmalıydı.
Bu şuurla yaşayan yıldızlar arasındaydı.
İyi yetişmişti.
Merakı genişti.
Sanatı üzerinde düşünen nadir sanatçılardandı.
Sanatı ve hayatı derinden kavrayan bir bakışı vardı.
Konservatuar çıkışlıydı.
Devlet Tiyatrolarında oynamak ona yetmedi, yetmezdi.
Meslektaşlarından açık ara ileriye geçti.
Sanatçı bir ailedendi.
Müşfik Kenter kardeşiydi.
Kardeşi ve eşi Şükran Güngör'le beraber 1960'da Site Tiyatrosu'nu kurdular.
Sonra adını Kenterler olarak değiştirdiler.
Kenterler'in sahne hayatımızda 50 yılı aşan varlığı parıl parıl parlar.
Seviyeyi hiç düşürmediler.
Her zaman akademik tiyatro yaptılar.
Yüksek kültürü temsil ettiler.
Tiyatro tarihimizin yüz akı bir kaç özel tiyatrosundan biri oldular.
Bu zor yolculuğu yazdıklarını ümid ediyorum.
Okuduklarımızdan başka hatıralarını yazdıklarını duymuştum.
Hem onlar, hem de haklarında çeşitli yönlerden çalışmalar yayınlanmalıdır.
Bunu hak eden bir yüksek heyettiler.
Bir devre ışık tutmak yanında parlak bir teşebbüs örneği Kenterler Tiyatrosu kültür hayatımız için parlak ve iç açıcı bir örnektir.
Yazardı, oynardı, yönetirdi.
Yıldız Kenter hayatımıza kattığı değerle ve güzelliklerle yaşayacaktır.
Bu akşam aramızdan ayrıldı ve kardeşi Müşfik Kenter ile her zaman gülen yüzüyle gördüğümüz eşi Şükran Güngör'ün yanına gitti.
Rûhu, ruhları şâd olsun!
Minnet ve şükranla uğurluyoruz.
A. Yağmur Tunalı