KIBRIS İÇİN YANLIŞ GÜNDEM
Kıbrıs Anayasa mahkemesi kararı, doğrudur, yanlıştır konuşulabilir.
Bu karara göre yeni bir düzenleme yapılacağı anlaşılıyor.
Nitekim Kıbrıs Başbakanı Ersan Saner bunu böyle açıklıyor:
"Mahkemenin kararı ışığında gerekli yasal düzenlemeler yapılarak bu kurslara devletin ilgili bakanlık ve kurumları vasıtasıyla devam edilecektir. Kurslar doğal olarak Din İşleri Başkanlığı tarafından düzenlenirken, Milli Eğitim Bakanlığı da uzman müfettişleri ile denetimlerini yapacak, kurslar sonunda verilecek belgeleri onaylayacaktır"
Bu açıklama kafidir.
Türkiye Cumhurbaşkanı'ndan başlayarak sırayla verilen beyanlar aşırı ve yanlış görünüyor.
Beni en çok düşündüren, Kıbrıs yönetimine açıktan müdahaledir.
Bunun yaratacağı tepkiyi biliyorum.
"Biz sizi kurtardık" demenin kardeşlerimizi ne kadar incittiğini biliyorum.
Bu daha ileri bir tavır gibi algılanabilir.
Üstelik, "Yaptırım uygularız." gibi bir ifade de de yer aldı ki akla ziyandır.
Devletin tepesinden gelen böyle bir ifade anlaşılır şey değildir.
Yanlış ötesi yanlıştır.
Memurların açıklamaları derseniz utandırmaktan ötedir.
Kıbrıs'la ilgili başka planların konuşulduğu zamanda bunlar ayrıca yapılmaz.
Bu ölçüsüz tepkileri burada durduracağımızı umuyorum.
Azıcık düşünen bu tavrın doğuracağı olumsuzlukları görür.
Dosta düşmana karşı olur şey değildir.
Buradan bir çatışma çıkarmanın manası yoktur.
Kavga etmenin ve kavga ettirmenin manası yoktur.
Düşman sevindirmenin manası yoktur.
Kıbrıs'ın dünya gündeminde olduğu bir dönemde kendi ayağımıza sıkmayalım.
Buradan iyi bir yere varabilmemiz için birlik şarttır.
Birlik için problemleri sessiz çözme aklını gösterebilmeliyiz.
Problemleri büyütmek değil küçültmek esastır.
Pireyi deve yapmaya alıştık.
Yanlıştır.. Yanlıştır.
Bir telefonla veya bir yazıyla hallolacak işi kamuoyu önünde büyüterek konuşmak olmaz.
Hele dediğim şekilde, o cümlelerle gündeme getirmenin ölçüye gelir tarafı yoktur.
Kıbrıs Anayasa mahkemesi kararı, doğrudur, yanlıştır konuşulabilir.
Bu karara göre yeni bir düzenleme yapılacağı anlaşılıyor.
Nitekim Kıbrıs Başbakanı Ersan Saner bunu böyle açıklıyor:
"Mahkemenin kararı ışığında gerekli yasal düzenlemeler yapılarak bu kurslara devletin ilgili bakanlık ve kurumları vasıtasıyla devam edilecektir. Kurslar doğal olarak Din İşleri Başkanlığı tarafından düzenlenirken, Milli Eğitim Bakanlığı da uzman müfettişleri ile denetimlerini yapacak, kurslar sonunda verilecek belgeleri onaylayacaktır"
Bu açıklama kafidir.
Türkiye Cumhurbaşkanı'ndan başlayarak sırayla verilen beyanlar aşırı ve yanlış görünüyor.
Beni en çok düşündüren, Kıbrıs yönetimine açıktan müdahaledir.
Bunun yaratacağı tepkiyi biliyorum.
"Biz sizi kurtardık" demenin kardeşlerimizi ne kadar incittiğini biliyorum.
Bu daha ileri bir tavır gibi algılanabilir.
Üstelik, "Yaptırım uygularız." gibi bir ifade de de yer aldı ki akla ziyandır.
Devletin tepesinden gelen böyle bir ifade anlaşılır şey değildir.
Yanlış ötesi yanlıştır.
Memurların açıklamaları derseniz utandırmaktan ötedir.
Kıbrıs'la ilgili başka planların konuşulduğu zamanda bunlar ayrıca yapılmaz.
Bu ölçüsüz tepkileri burada durduracağımızı umuyorum.
Azıcık düşünen bu tavrın doğuracağı olumsuzlukları görür.
Dosta düşmana karşı olur şey değildir.
Buradan bir çatışma çıkarmanın manası yoktur.
Kavga etmenin ve kavga ettirmenin manası yoktur.
Düşman sevindirmenin manası yoktur.
Kıbrıs'ın dünya gündeminde olduğu bir dönemde kendi ayağımıza sıkmayalım.
Buradan iyi bir yere varabilmemiz için birlik şarttır.
Birlik için problemleri sessiz çözme aklını gösterebilmeliyiz.
Problemleri büyütmek değil küçültmek esastır.
Pireyi deve yapmaya alıştık.
Yanlıştır.. Yanlıştır.
Bir telefonla veya bir yazıyla hallolacak işi kamuoyu önünde büyüterek konuşmak olmaz.
Hele dediğim şekilde, o cümlelerle gündeme getirmenin ölçüye gelir tarafı yoktur.
Allah akıl fikir versin!
FACEBOOK YORUMLAR