"Hepimiz işimize benzeriz. Başarılı insanlar daha çok benzerler. Daha derine inmişler ve işlerini özümsemişlerdir. Dolayısıyle, röportajda, hem bizim gibi, hem de bizden başka bir karakter karşısında olduğunuzu bilmelisiniz. Onun sizi en çok zorlayacak tarafı mizacıdır. Psikolojisi, moral durumu değişkenlikler gösterir.
İçinde bulunduğu son durum ikinci bir meseledir. Çünkü, bulunduğumuz hal, her şeyimizi etkiler. Rahatsızlıklar, kayıplar, birleşmeler, ayrılmalar, başarı ve başarısızlıklar önemlidir. Sanatçılar için yaratma süreci, yazamamak, yapamamak veya yazdığını yaptığını beğenmek-beğenmemek hali de konuşmayı etkiler. Usta bir röportajcı bunları bir türlü aşabilir mi? Aşabilir de aşamayabilir de.
Yalnız şu kesindir: Bunları bilmeden veya sezmeden, bir türlü dikkate almadan konuşmaya oturursanız, tatsız bir şey çıkacaktır. Bunun adına tabii ki röportaj dersiniz ama silik bir röportajdır, konuşturma sanatı sonucunda çıkan güzel bir eser değildir."
(Devler Geçti Bu Yollardan, Konuşmak Güzeldir, 18. sayfa)
