AKILLI-AKILSIZ İŞLER
Bize bakanlar ne anlar bilmiyorum.
Hani, altı yıl önce Amerika'da Türkiye'nin dış politikası konuşulmuştu.
Eski sefirler ve cia başkanlarının bulunduğu küçük bir heyet kurmuşlardı.
O heyetin verdiği rapor yayınlanmıştı, okumuştuk.
Adamlar hükumete şöyle demişlerdi:
"Türkiye'nin dış politikasındaki değişmeyi dış politika bakışıyla anlayamazsınız. Çünkü ortada politika yoktur. Ancak ideolojiyi göreceksiniz. Herşey ona göredir. İhvan ideolojisini anlarsanız, onları da anlarsınız."
Dehşet bir tesbitti.
İçine düştüğümüz batağı söylüyordu.
Neler olup bittiğini hatırlarsanız bunu net olarak siz de anlarsınız.
Beşar Esad da " Davutoğlu ile 7 saatlik konuşmasında yalnız İhvancıları hapisten çıkarıp hükumette görev verme ısrarı vardı.." demişti.
Bunun için bize bakanlar yaptıklarımıza anlam veremiyorlar.
Dış Politika'da bazı iyi şeyler oluyor.
Herhalde akıllanıyorlar diyorsunuz.
Sonra acaip bir şeyler peşpeşe geliyor.
Maalesef kafa aynı kafa diyorsunuz.
Yakında olanları hatırlayın!
Tank Palet Fabrikası'na elli milyon vermedik.
Elin adamına hediye ettik.
Öyle de böyle de olacak iş değildi, bunu yaptık.
İnşaat şirketlerini devlet eliyle kurtarıyoruz.
En son Simit Sarayları'nı da kurtarmışız.
"Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu" demez misiniz?
Bu ve benzerleri bir devlet davranışı olabilir mi?
Gel de anla!
A. Yağmur Tunalı
