A. Yağmur TUNALI

A. Yağmur TUNALI

yagmurtunali@gmail.com

AĞIT

21 Mart 2017 - 21:18

AĞIT

 

Bir akşamdı: Sırma saçlı ufuklar

Yandı bir haberle kıyâmet gibi.

Küçücük ellerin bir dâvet gibi,

Son defa görüldü azgın sularda

Ve ardına düştü saf oyuncaklar.

 

...Hem yetim, hem öksüz açılmış adın:

On sene kucaklar üşütmüş seni.

Zaman zaman hatırlayıp anneni,

Özleyerek -bâzen- zor duygularda,

Kırılmış, küçücük kolun-kanadın.

 

Bir gece yarısı, duydum, küçük kız,

Yataklar almamış seni bir türlü,

Yüzünde açmayan tomurcuk gülü

Hıçkırık sulamış.. ve kuyularda

İri dev gözleri belirmişyalnız.

 

O günün ertesi seni görenler

Göğsünde saklamış hıçkırığını,

“Zavallı” demişler “yalnızlığını”

“Bulacak bin beter bu korkularda.”

Sana ağlamışlar belki bin sefer.

 

Görmeden iki yıl geçmiş aradan,

Ve kaderin oku yaydan fırlamış,

Çözmüş bu dünyadan bağını bir kış,

Keskin bir bıçakla son uykularda.

Rüyasını görmüş herkes sıradan:

 

O günün sabahı gelmiştim köye,

İri yaşlarla söylendi bu rü’yâ,

Rüyaların tersi çıkarmış güyâ,

Bir teselli gibi, bu komşularda

Yayıldı hayırlar getirir diye.

 

Ne çâre, evlerde ölüm kokusu,

İsli kazanlara sinmişti, duydum.

Düştü ayranıma rikkatli bir kum,

Vâdiye ad veren “çift kumrular” da,

Dinledik derinden ağlayan sesi.

 

Gün o günmüş meğer, küçük kız, gölgen

Irmak kenarında süzüldü, bir ân;

Sonunu sezmişti zâhir, arkandan,

Zehrâ’nın çığlığı, ah, kuytularda,

Azrâil’i görmüş gibiydi birden!

 

Köy delirdi birden, sulara doldu,

Gördü bir ihtiyâr, toplu bir çalı:

Saçlarında bulmuş öksüz masalı.

- Ki saçların hâlâ o büyülerde

Son sıcaklığıyla dallarda kaldı.-

 

Buldular en sonu, kucakladılar,

Öpüp kokladılar bütün bir gece..

Sarıldı tâbûtun kuşlar gelince,

Kapandı kapılar.. ve sürgülerde,

Hayâta çekildi sanki bir duvar.

 

Vicdanlar eridi, canlar çekildi

Çamlarda delice dövündü rüzgâr,

O ân hazırlandı belki bin mezar,

Bin gönül yıkıldı bu korularda;

Akşamla çiçekler cenâze kıldı.

 

..Bir akşamdı: Sırma saçlı ufuklar,

Yandı bir haberle kıyâmet gibi.

Küçücük ellerin bir dâvet gibi

Son defa göründü azgın sularda

Ve ardına düştü saf oyuncaklar.

 

A. Yağmur TUNALI

(30 Kasım 1985)

 

Editör: Yakup Icik